31 Ekim 2009 Cumartesi

Diğerleri ve Trabzonspor

Valla ben Laz Marks Emice ve Kazım Koyuncu'nun yalancısıyım... Onlar acayip anlamlar yüklemişler Trabzonspor'a...
"Trabzonspor, Amerika’nın burnunun dibinde Küba’yı kurmak kadar zor bir işi becermişti. Kendinden çok güçlü görünen 3 büyük aygıtı, tamamen yerli malı bir çabayla alt edip, kenarda kıyıda kalanlarda, 'Bunu ben de yapabilirim' hissi, moral motivasyonu uyandırmıştı. Trabzonspor, Vietnam’ın ABD’yi topraklarından söküp atması gibi bir gerçekliktir. Şimdi Vietnam yabancı sermayeye açılmış, şuymuş buymuş… O destanı yazdılar mı, o büyük savaş aygıtını yendiler mi? Trabzonspor da budur. Olgudur, yaşanmıştır. Bir fenomendir artık. Kazım Koyuncu’nun dediği gibi, 'Güçsüzün gücüdür o!..' "

Nazım Hikmet / Bir vapur geçer

Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden...
teper hababam teper


paralanmaz,
teper taşlı yolları...
Bir vapur geçer Varna önünden...
Uyy Karadeniz’in gümüş telleri...
Bir vapur geçer Boğaz’a doğru,
Nazım usulcacık okşar vapuru,
yanar elleri,

yanar elleri...

Bay Keuner'in Öyküleri

Boyut Yayınevi'nden çıkan 1987 baskılı kitaptan okumuştum Brecht'in bu aforizma - öykülerini. Çizgiler de Behiç Ak'a aitti. Kitabı bulamıyorum (kitaplığımda da, kitapçılarda da) ama o küçücük kitabın bende yeri ayrıdır. Hatırladıklarımdan bir demet;
"Ne üzerinde çalışıyorsunuz?" diye sordular Bay Keuner'e. Keuner şöyle yanıtladı, "Çok zorlanıyorum, çünkü şu anda bir sonraki yanılgımı hazırlamaktayım."’
Genç Keuner çok beğendiği bir kızı sabah gördüğünde şöyle demiş, "Bu gece düşümde sizi gördüm. Çok akıllıydınız."

30 Ekim 2009 Cuma

Benim sinemalarım

O zamanlar açık hava sineması yeni kurulmuştu Çayeli’nde...
Büyük bir patırtı kopuyordu, sinemanın açılışı belediye başkanı tarafından yapılacak ve ilk gösterim bedava olacaktı.
Neyse, bütün Çayeli doluştuk sinemaya... Sinema bize iki beden küçük geliyor. Sanki belediye bedava film yardımı yapıyor. Her taraf salkım saçak insan dolu.
Boş Beşik filmi oynuyor. Sanırım Fatma Girik ve Tugay Toksöz var başrollerde.
Filmin ilk gösteriminden hiçbir şey anlamadım...
Daha doğrusu benle birlikte sinemadakiler de bir şey anlamadı.
Sinemacı Sali abi üstü açık yazlık sinemada gündüz vakti film oynatmıştı...
"Yazlık sinemada gündüz film oynatılır mı?" demeyin. Burası Çayeli.
“Ula hani filum, bizumle dalga mi geçeyisun?” diye boşu boşuna makinist Eşref’i dövdüler.
Olur böyle hatalar canım, daha sonra İrlandalı Kız, Baba, Raj Kapor, Arkadaş gibi filmleri İstanbul sinemalarıyla aynı anda da oynatan yine Sali abiydi. Ama gece tabi.

Serdar Turgut, Rojin'i dağa kaldırma fantazisini revize etti

Yazdığı yazı üzerine gazetesi Akşam'ın okurlarından özür dilediği Serdar Turgut, "Şarkıcı Rojin'i dağa kaldırma" fantazisini revize etti.
Turgut, "Rojin'i dağa kaldırmayı düşünmüyorum. Ona Etiler'de bir ev tutmak en iyisi." dedi.

Ceyar ve Suudi kafası

İstanbul Valisi Muammer Güler, Cumhuriyet'in 86. yıl dönümü nedeniyle Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe’de verdiği resepsiyonda, pastanın içinden Atatürk çıkardı. (Milliyet Gazetesi)

Bunlar sonunda Türkiye'yi Dubai'ye çevirecekler
Kırkpınar Yağlı Güreşleri kadar eskidir pastadan dansöz ve adam çıkarma geleneğimiz. Osmanlı'da padişahların vazgeçemediği bu ritüel, Cumhuriyet'in ilk yıllarında da devam etmiş ve günümüze kadar gelmiştir.
Bunlardaki kafa iki kaynaktan besleniyor. Bir tanesi Ceyar kafası, diğeri de Suudi kafası...
Ceyar kafası görgüsüz ve yağmacı olmalarını, Suudi kafası ise som altından klozetler, plastik palmiyelerle bezeli bir atmosfer yaratmalarını istiyor. Bu iki kafa kısa devre yapınca olan oluyor; Cumhuriyet resepsiyonunda Red Kit'teki gibi pastanın içinden Atatürk çıkarıyorlar. Dua edelim yine, Atatürk'ü dansöz kılığında çıkarmamışlar.

Haydar Işık / Başaltı notları - 14

- 70'lerde, "umudumuz karaoğlan"larla başlayıp süregelen sosyal demokrasi hastalığının domuz gribinden çok daha tehlikeli olduğunu ve mikrobunun giderek yaygınlaştığını söyleyebilirim. bu virüsün günümüzde baykalus mikrobuyla bulaştığı ve önüne geçilmesinin çok zor olduğu, bu sebeple de bilim adamlarının söz konusu mikrobu zararsız hale getirmek için çalışmalara devam ettiğini de sezebilirim. son olarak baykalus virüsünün e-posta ve emek söylemleriyle insanlara geçtiği ve kene kuvvetiyle de yapıştığı da bilinir. uzmanlar baykalusun giderek merkez politika üzerinden aşırı sağa doğru yol aldığını ve bu gidişle ırkçı ve milliyetçilerle iş birliğini güçlendirmesinin, türkiye solunu uzun vadede rahatlatacağını söylerler. aklı başında sol çevreler de temiz kişiliğiyle tanınan kemal kılıçdaroğlu'na seslenerek, "arka kapıdan kaç kendini kurtar! yaşananlar geride kaldı. kendine yeni bir sayfa aç!" diye seslenir. kemal kılıçdaroğlu da, "içeride daha arkadaslar var" der.

- kişi başına düşen milli felaket: fatih terim

- kamuna koyiim

- milli takımın başına bir şey gelsin

- sosyalist adayları bugün toplanıyor. yarın genel bir uçakla küba'ya uçacak olan adaylar, havana meydanı'nda `das kapital´ i okuyacak ve yaşayan efsane fidel castro'nun etrafından üç - beş kez marşlar eşliğinde dönecekler. ertesi gün de puro fabrikalarında çalışan işçilere iki vardiye yardım edecek olan adaylardan bazılarının bilinçli olarak zatüreye yakalanıp bu topraklarda ölmek istedikleri biliniyor. ayrıca adaylar emperyalizmi simgeleyen sembolleri de bir tünelin içinde taşlayacaklar.


- beşiktaş'ta çarşı, galatasaray'da da çiçek pasajı olsun

- tayyip'ten vecize uyarlaması; ayağını kabristanına göre uzat

İçimiz dışımız futbol yayınları

30 Ekim Cuma
17:00 Arjantin-Nijerya / TRT 3 (-17 Dünya Kupası)
21:30 Borussia Dortmund-Hertha Berlin / TRT 3

31 Ekim Cumartesi
13:00 FC Moskova-Zenit / Spormax
13:30 Dardanelspor-Hacettepe / D Spor
14:45 Arsenal-Tottenham / Spormax
16:00 Antalyaspor-Bursaspor / Lig TV
16:30 Wolfsburg-Mainz / TRT 3
17:00 Fulham-Liverpool / Spormax
17:00 Celtic-Kilmarnock / Euro Futbol
17:00 West Brom-Watford / Futbol Smart
19:00 Juventus-Napoli / NTV Spor
19:00 Real Madrid-Getafe / NTV
19:30 Manchester United-Blackburn / Spormax
20:00 Bordeaux-Monaco / Kanal A
20:00 Beşiktaş-Ankaragücü / Lig TV
20:00 Yeni Zelanda-Türkiye / TRT 3 (-17 Dünya Kupası)
20:45 PSV-Vitesse / Futbol Smart
21:00 Osasuna-Barcelona / NTV Spor
22:00 St Etienne-Lyon / Kanal A
22:30 Flamengo-Santos / Spormax
23.00 A.Bilbao-Atl.Madrid / NTV Spor
23:15 Braga-Benfica / Euro Futbol

1 Kasım Pazar
13:30 Ajax-Feyenoord / Futbol Smart
13:30 Bucaspor-Giresunspor / D Spor
14:45 Dundee United-Rangers / Euro Futbol
16:00 Galatasaray-Sivasspor / Lig TV
16:00 Livorno-İnter / NTV Spor
16:30 Freiburg-Hoffenheim / TRT 3
18:00 Birmingham-Manchester City / Spormax
18:30 E.Frankfurt-Bochum / TRT 3
19:00 Cardiff City-Nottingham/ Futbol Smart
20:00 Palmeiras-Corinthians / Spormax
20:00 Kayserispor-Fenerbahçe / Lig TV
20:30 İtalya-Uruguay / TRT 3 (-17 Dünya Kupası)
22:00 Sochaux-Paris / Kanal A

29 Ekim 2009 Perşembe

Louis Aragon / Yalnız İnsan

Yalnız insan merdivendir
hiçbiryere ulaşmayan.
Sürülür yabancı diye
dayandığı kapılardan

Yalnız insan deli rüzgar,
ne zevk alır, ne haz verir.
Dokunduğu küldür uçar,
sunduğu tozdur silinir

Yalnız insan yok ki yüzü,
yağmur çarpan bir camekan...
Ve gözünden sızan yaşlar,
bir parçadır manzaradan

Laz Marks Emice / İsteduğunuz krizden başlayabilursunuz

Sementa Recep dertli, "Laz Marks Emice, 25 yildur 1 tane şampiyonluk yuzi göremeduk ama 5 tane beyuk kriz gördük." dedi.
Uşağum dedum, kahpe Bizans adama o kadar kolay yedurmez şampiyonluği. Gökhan’la, Umut’la buriya kadar. Ama ülkenun ve dünyanun durumi bizum Tirabizonsipor’dan da beterdur.
Hau yayuk ağizli burjuvalar ve onlarun kapisinda bağli maaşli kutavlari, ekonomik krizi artuk “harflerle” açuklayi. Kullanilan harfler, W, U, V, L.
Kriz, U biçumindeyse, duşuşten sonra bir durağanluk yaşanacak ve buni çıkiş izleyecektur. (İdris uşağum, çikiş bölümüni hemen üstüne alınma. İnişler halkun, çikişlar burjuvanundur) Yok, eğer bunalum V gibiysa, ekonomideki iniş dik değul, eğimli olacaktur.
Eğer ki krizun seyri L biçimindeysa poki yeduk. Çünki bunun inişi vardur ama çikişi yoktur. (2. Lig Yükselme Grubi’na düşmek gibidur. Sittin sene bir daha yukari çikamazsun.)
L biçiminde, ekonomi dikey duşecek ve duzleşecektur. Yukari çikişi olmiyacaktur.
İdris uşağum, senun anlayacağun harflerden harf beğen yani… Sanki Bir Kelime Bir İşlem programi mübarek.
Oysa bu kadar hafle uğraşmağa hiç gerek yoktur.
Onlar alfabenun bütün harflerinden yeni krizler üretedursun, ben size krizden çikmak ve insanca yaşamak içun gerekli harfleri vereyirum… Yazun bir kenara; D, E, V, R, İ, M

La Fontaine'den masallar / Kapı açılımı

- Lan olum alsana bizi içeri, bokumuz dondu be!.. Ne demek sahibim kızar, kölesin olum sen köle!.. Bir de, 'kediler asi ruhlu hayvanlardır' derler. Asimile olmuşsun olum.

Serdar Turgut, Oray Eğin'i dağa kaldırsın

Akşam Gazetesi Yazarı Serdar Turgut, “PKK Teröristi Olmadığıma Pişmanım” başlıklı köşe yazısında, Kürt Şarkıcı Rojin için “... Bir hücre oluşturup, şehri basıp Rojin’i dağa kaldırıverirdim olur biterdi... Düşünsenize; yıllarca dağda keyif hayatı süreceğim, dağa kaldırıp seks kölem haline getirdiğim Rojin ile yaşayacağım...” demişti. Bu yazı üzerine eleştiriler gelince, başta Oray Eğin olmak üzere bir kaç zirtapoz, "Hiç mi mizah duygunuz yok" diyerek Turgut'u desteklemişti.
Bende biraz mizah duygusu var sanırım; önerim şudur, "Serdar Turgut ve Oray Eğin birbirlerini dağa kaldırsınlar, artık kim kimi seks kölesi yapar, orasını bilemem. Yalnız dağda uzunca bir süre kalmalarını istirham ediyorum."

www.noelbaba.com

Artık öyle kapı kapı dolaşma, bacadan girme devri bitti. Noel Baba'ya mail atıp, hangi hediyeyi istediğini söylüyorsun. Noel Baba da listesini yapıp kargoyla hediyeni eve teslim ediyor.
Du bi bakıyım listeye, çocuklar ne istemiş... 3G uyumlu cep telefonu istiyor... Ohaaa!.. Bu ne lan, eşşoğlueşşee bak, şişme kadını ne yapacaksın evladım? Şimdiki nesil çok bozuldu çoook!..

Zengin ve Yoksul (Poor and Rich) - 12

Zengin : Macera yaşamak için tonla para harcar
Yoksul : Hayatı maceradır zaten, bir de para vermez

Zengin : Burunlarıyla sürekli yiyecekleri koklayıp dururlar
Yoksul : Koklamaya vakit bırakmadan dalarlar

Zengin : Vücutlarına sürekli koku sürerler
Yoksul : Biteceğini bildikleri için hiçbir şey sürmezler

Zengin : Yatak odasında fantezi için her şey vardır, buna rağmen bir bok olmaz
Yoksul : Beş kişinin arasında kendi karısını bulup, yine işi bitirir

Zengin : Adres sorulduğunda götünü çevirir
Yoksul : Adres sorulduğunda tam yerine götürür

Zengin : Yeni fikirlerine proje derler
Yoksul : Yeni fikirlerine hayal derler

Zengin : Kavga gördüğü an polisi arar
Yoksul : Kavgayı ayırmak için ortasına dalar
Mevlut Uludağ'a teşekkürlerimle...

28 Ekim 2009 Çarşamba

Çivi çiviyi söker / Domuz gribi

- Hemen baştan söyleyeyim, bende domuz gribi var...
- Bize bir şey olmaz, biz Türküz... Atla arabaya, kaç dolar?

Pablo Neruda / Güzde unutulmuş

Öyle kimsesiz kaldım ki
öyle bomboş,
yapraklar ağladı halime.
Sonra, tıpkı bir gözyaşı gibi
düştü son yapraklar.
Ne önceleri, ne de sonra
hiç böyle yalnız kalmamıştım
bu kadar...
Ve kimi beklerken olmuştu,
hiç mi hiç hatırlamam.

Saçma ama böyle,
bir çırpıda oldu bunlar.

Leman - 938

Leman... Aşısı olmayan dergi...

Laz Marks Emice; Ilımli emperyalizum

Bizum Anti - Dursing burjuvaziye ve emperyalist kapitalizume kirmizi kurdela takmakta çok bonkördur. Hiçbir firsati kaçurmaz.
Akli sira Barak Obama güzellemesi yapacak.
Ne etsun uşak, yıkama ve yalama medyasindaki yayuk ağizlilardan etkileneyi tabi…
“Laz Marks Emice, aha bak Corç Buş’tan sonra Amarika’nun politikalari değişti. Obama geldukten sonra daha bi güleryüzli oldi.” dedi.
Ula evladum, oligarşi maçi bağladiysa cötuni yirtsan fayda etmez daa!..
Ha Sadik Leda, ha Ahmet Yakar, ha Bulent Yavuk, ha Cem Papiya…
Ha Cimi Kartir, ha Ronald Regan, ha Corç Puş, ha Barak Obama… Hepsi ayni pokun soyidur. Aha Honduras… Aha Çüba’ya uygulanan ambargo… Bir şey değişti mi?
Aha İran… Buş’tan farki nedur? Mahallenun illallah deduği ayyaşlar gibi nara atup kapiya dayanmayi, gündüz bir kenarda tehdit edeyi. Ne beyuk inceluk!..
Amarikan Ordusi (USA) da ekonomisi gibidur. Bir Friedmanci takilur, bir Keynesçi.
Bir ebesinun Vietnam’ini görür, bir geri çekilup taşeron tutar.
İdris uşağum, Amarika’nun yaptuği, bizum koloti kafali işadamlarumuzun, sendikayi yok etmak içun işleri taşerona vermesi gibi bir şeydur.
Silahi verup, kendi halkina tetiği çekturmekte, bir Sicilya mafyasi kadar deneyimlidurler.
Merak etma, haoyle 2-3 sene geçsun, Barak Obama’nun rengi da rahmetli Maykil Ceksun gibi açilur.
İnsanun ruhi beyaz sömurgeci gibi olmaya görsun.

Penguen - 371

Alayınızı öpüjeeem ulaaayn!..

Domuz paranoyası, kapitalist grip

Çin gribi, kuş gribi, domuz gribi... Son bir kaç yılın gözde gripleri. Önümüdeki yıl 'katır gribi' ister misin? Gerçi senin benim istememle olmuyor; kapitalist ağalar, ilaç kartelleri, bu işlerden nemalananlar tıpkı modayı Milano'dan, Paris'ten belirleyen modacılar gibi korkularımızı da belirliyorlar.

Sigara yasağı yumuşuyor; böyle tutkulu içenlere serbest

Bakanlık sigara yasağını yumuşatıyor. Sigarayı tutkuyla, büyük bir sevgiyle, adeta kendinden geçerek içenlere özel bir yasa çıkarıp, serbest bırakıyor.

Askıda kahve, askıda ekmek, askıda aşk

İtalyanların adetiymiş; bir tane kendisi için kahve sipariş veren, parası olmayanları düşünerek bir tane de başkası için sipariş verirmiş. Bu uygulamaya da 'askıda kahve' denilirmiş. Bunun askıda ekmek versiyonunu da duymuştum. Yakın bir zamanda Küçükbakkalköy'de bir fırında gördüm ve bir tane askıda ekmek siparişi verdim. Ekmek kime gittiyse afiyet olsun.
Bunu türetip, çoğaltabiliriz. Askıda dondurma... Askıda bira, askıda sinema bileti...
En acısı da askıda aşk. Yaşayabileni var, yaşayamayanı... Bir tane aşk bana, bir tane de askıya...

27 Ekim 2009 Salı

Parti asıl şimdi başlıyor

Dünya halkları davetlidir. Zebaha kadar eylem...

İadeli taahhütlü Bob Dylan

Bob Dylan'ın 'Time Out Of Mind'ını iadeli taahhütlü yolluyorum.

Laz Marks Emice / Selamun Hello

Bizum Bulaşuk Ahmet, Yali Kiraathanesi’nden içeri girup kahve halkina “Selamun hello” uşaklar diye seslendi.
Ula bu pokkiyen tek kelime İngilizce bilmez, durduk yere ne demeye hello mello deyi dedum.
Meğer hem AB’ci hem Tayyipci takilayimiş…
‘Selamun’ bolumi Tayyip’ten, ‘hello’ bolumi İngilizceden.
Yeni ılımli AB’ciluk boyle bir şey galiba…

Penguen - 370

Kapitalizm korkulardan beslenir. Her türü korkuyu, besler büyütür. Olmayan bir korkuyu üretir. Şimdi sahne sırası 'domuz gribi'nde...

Dikkat, dikkat aranızda çok tüketmeyenler var

Aranızda tüketmeyenler var. Kapitalizmin gözünden kaçacağını mı zannettiniz? Sen tüketme, o tüketmesin, bu tüketmesin... bu kadar istiflenmiş malı kim tüketecek? Ondan sonra da kapitalizm battı... E tüketmezseniz batar tabi... Yeni bir emre kadar alayınız, çoluk çocuk, yaşlı kadın alışveriş merkezlerine akın edeceksiniz. Gerekli gereksiz, otu boku, kılı tüyü satın alacaksınız... Haydi dağılın!..

Rubik Küpü

- Kalgon kullanmamışsın, küpün motoru kireçlenmiş abla. Küpü dükkana götüreceğiz, bir de orada bakayım...

Laz Marks Emice Anadolu’yu dolaşmaya devam ediyor!

Politik stand-up Laz Marks Emice hala sahalarda;
81 maçta 22 bin seyirciye ulaşan Laz Marks yenilenerek sahalara çıkmaya devam ediyor. Taktik anlayışı aynı, (toplu hücum toplu müdafaa) ama yerli ürün esprilerle takviye edilmiş bir kadro ile güldürmeye devam ediyor.
Yeni maçlara yeni hikayeleriyle hazırlanan Laz Marks Emice şunları söyledi;
"Paçilar, uşaklar endisturiyel futbola ve oligarşiye karşı yaptuğumuz bu maçlarda atacağumuz golleri kaçurmamak içun tiribünlerdeki yerlerunuzi alun. Ha böyle açilumlarla geçen şu son günlerimizde, Temel'un Fadime'nun kafasi karişmiştur. Haçan bu karişukluklara son verecek, işçilerden emekçilerden yana açilumlara devam edeceğuk. Bizim maçlari seyretmağa geleceklerun içi rahat olsun, çünkü kameraylan kayitlar yapilacaktur."
Laz Marks Emice'nin Kasım Ayı Maç Programı;
30 Ekim: Kartal/ Hasan Ali Yücel K.M 20.30
6 Kasım: Maltepe/Maltepe Kültür Merkezi 20.00
10 Kasım: Şişli/Haldun Dormen Tiyatrosu 20.30
11 Kasım: Sarıyer
12 Kasım: Bandırma/Eğitim-sen
14 Kasım: Ceylanpınar/Eğitim-sen
15 Kasım: Nusaybin/Eğitim-sen
16 Kasım: Viranşehir/Eğitim-sen
17 Kasım: Mardin/Eğitim-sen
18 Kasım: Kızıltepe/Eğitim-sen
19 Kasım: Ankara/Tiyatro Festivali
20 Kasım: Nizip/Eğitim-sen
21 Kasım: G.Antep/Eğitim-sen
22 Kasım: Adıyaman/Eğitim-sen
23 Kasım: Batman/Eğitim-sen
24 Kasım: Bismil/Eğitim-sen
25 Kasım: Diyarbakır/Eğitim-sen
Not; Aralık ayında Çukurova’dayız bekleyruk...

Yazan: Yılmaz OKUMUŞ
Oynayan: Haldun AÇIKSÖZLÜ
Desen: Tuncay AKGÜN
Genel Koordinatör: Alper KÜÇÜKDEVLET
Bilgi için; 0212 254 89 30- 0554 738 36 90
kucukdevletalper@gmail.com
www.leman.com.tr
www.cansenligi.org

Çivi çiviyi söker / Açılım

-Yıllardır halklar kardeştir, kendi kaderlerini kendileri tayin etmeli dedik ama içerdeyiz. Daha dün Taraf Gazetesi'yle birlikte demokratlığa başlayan, ABD'nin kucağında özgürlük planları yapanlar ortalıkta cirit atıyor. Bu işte bir teslik yok, doğru yoldayız.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Ah Can Baba aaah, *öte *öt denir, işsize işsiz

Gazeteler iş aramayıp, çalışmaya hazır olanlara, ‘umutsuzlar’ adını verip, sayılarının geçen yılın aynı dönemine göre 120 bin kişi artarak 1 milyon 817 bin kişiye çıktığını yazmış.

İşsiz bırakan *ötler
Can Yücel geldi aklıma. Vakti zamanında *öt dediği bir kişi tarafından mahkemeye verilen Can Yücel, hakime; "Sayın hakim, *öte *öt denir." diye savunma yapmış.
'Umutsuzlar' sanki film adı gibi, daha şık, daha bir acıtmayan terim gibi duruyor. Kapitalizmin, ılımlı islamın, liberal çakalların foyalarının dökülmesini engelliyor gibi sanki. İşsiz ayrı, umutsuz ayrı.
Gel de Can Baba'yı arama... Bu ibişlere sunturlu bir küfür sallardı kesin. "Neyi saklıyorsunuz lan dallamalar; işsize işsiz denir. Bunu saklayanlara da *öt!"

Enver Gökçe / Görüş Günü

Bugün görüş günümüz
dost kardeş bir arada...

Telden tele
mendil salla el salla
merhaba!

Izin olsun hapisane içinde...
Seni,
senden sormalara doyamam...

Yarım döner cigaranın ateşi,
gitme dayanamam...

25 Ekim 2009 Pazar

Haydar Işık / Başaltı notları - 13

- Taraftarı olmadığınız bir derbide gülen taraf siz olun!

- Devletin tüm birimlerinden kürt halkına sesleniş; ağlayın çekiyorsunuz

- Yaprak dökümünü seyrediyorduk. cem'in öleceği dakikalardı. göğsümün ortasında bi daralma ve yanma hissettim. spazm mı, kriz mi öyle bişeydi galiba geçirdiğim. eşime seslendim, yardım istedim. beni duyar gibi oldu. "pışşt. gürültü yapıp mırıldanma" dedi. sustum. cem ölmüştü, bunu farkedebildim. Eşim hüngür hüngür ağlıyordu. gördün mü bey, cem, cem öldüüü .. Oysa ben çoktan olmuştum ... büyük bi ihtimalle böyle kritik bir sahnede rahmetli olduğum için eşim beni affetmemişti ...

- "Sizin Hiç Babanız Öldü Mü" şiirinden örnekler sundu yaptığı son konuşmada şair tarafını estirip Cemal Süreya'nın Tayyip. işte o şiir ve Tayyip zekasıyla yorumlanışı:
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?
ölmesin inşallah.
benim iki kere öldü kör oldum
Allah Korusun bi daha.
yıkadılar aldılar götürdüler.
Kul e'ûzü birabinnasi.
Siz hiç hamama gittiniz mi?
takunyalarınızla gidin kısmetse
ben gittim, lambanın biri söndü.
enerjiden sorumlu bakanımı aradım.
Gözümün biri söner kör olurum maazallah,
sonra derim minelcinneti vennas

- Milli takımın başına imam gelsin! ..

22 Ekim 2009 Perşembe

Gabriel Garcia Marquez kime dil çıkarıyor

Cevabı bulmak için en az 4 kitabını okumak gerekiyor. Yüzyıllık Yalnızlık, Kırmızı Pazartesi, Benim Hüzünlü Orospularım, Başkan Babamızın Sonbaharı tercih nedenidir. Küçük bir ipucu; Fidel Castro'nun da yakın arkadaşı olan (Meksika istihbaratının Küba casusu olarak fişlediği) Marquez, hayatın sıradanlığına bile izin vermeyen, insanı kastıran kapitalizme ve onun dayattığı yaşam biçimine dil çıkarıyor.

Ahmet Arif / Suskun

Rüya, bütün çektiğimiz
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram.

Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik birbirimizi,
İki yitik hasret,
İki parça can.

Laz Marks Emice / İnsanun sönmesi (post-insan)

Kapitalizum 300 yilda insani sersemsepelek (tepe sersemi) yapmiştur. Savaşlarla, ekonomik krizlerle, gelecek korkusiyla sopaladuği insan evladi insanluktan çikmaktadur. (Bakunuz; Geriye doğri barbarlaşma.) Yakinda evrim geçurup kuyruk ve pençe sahibi olursa şaşurmayun.
Efendum genel anlamiyla ortada bir insan kalmamiştur artuk. Ben devletun sönmesinden bahsederken bunlar insani sondürdiler. Peçiii, kapitalizum insan evladini nasil sondürdi? Kisaca bir göz atalum.

Herkes satişta
Kapitalizum herkese bir şeyler satmak zorinda olduğuni belletmiştur. Haboyle sakin sakin otururken kadunlarun aniden komşilarina, eşe dosta bir şeyler satmaya çalişmasina dikkat edun. Parfüm, siprey, zayiflama kremi, yeşil çay, kil tüy... Artuk ne buldiysan. Değişume, pazara bir şey süreceksun. (Bakunuz; Sür yoksa seni surerler teorisi.)

Kapitalizum oturan tüketiciyi sevmez
Kapitalizm tempo ister, uzun havayi, uyuşukluği sevmez. Beyuk alişveriş merkezlerindeki otoparklara bakun; 1 saatten sonra ücretlidur. Ne zikkum aldiysan bir an evvel çik, oksijeni tuketma. Yeni gelecek kazlara yer aç.
İnsanlar çabuk aliş veriş yapsunlar diye tekno müzik çalmalari da bundandur. Müzeyyen Senar dinleyerek kaç tane cips alabilursun? Ama Britniy Sipırs oyle mi... Adama ne buldiysan bir an evvel aldurur.
Mek Donaltus özellikle dış vitrinini kirmizi neonlarla süsler, bu kuçuk uşaklari hatta beyukleri bile içeri çeker. İçeri girduğunuzde renk aniden kahverengine doner. Bunun anlami; yiyeceğuni bir an evvel al ve hemen git burdan. Çünki kahverengi en itici renktur, ve hiçbir iş görüşmesinde kullanilmaz.

Ruhsuz beyanlar
Yillar sonra karşilaşan iki arkadaş, bir sure sonra kendisini mecburi mal beyani vermek zorunda hissetmektedur. Ne kadar mal mülk sahibiysa ondan bahsetmek zorindadurlar. Yazluktaysa kişluklar konuşilur, kişluktaysa yazluklar. Sahip olunan fikirler değil, sahip olinan mallar yatirilur masaya.

Hizli yaşa genç öl, cesedunden bile para kazanmaya çalişsunlar
Kapitalizum hepumuzi gençluk manyaği yapmiştur. Daha taze, daha gergin ve daha genç değilsan siçtun. Haa bu arada yaşlilarun yakasini birakur mi? Mümkun değil, onlar da tüketici sürüsine katilmalidur. Geriye yaşlanma ne güne durayi. Kapitalizum eğer bir 50 sene daha markajsuz kalursa kadunlari silikon vadisine, erkekleri da Zombi’ye çevirecektur.

Dikkat dikkat, aranuzda çok tüketmeyenler var
Kapitalizum hiç ihtiyacunuz olmayan bir şeyi size zorla aldurur veya yemekten nefret ettuğunuz şeyi yedurur.
Herşeyi ayni anda icat eder, üretur ama piyasaya sürmez. Siyah – beyaz, renkli, büyük ekran, arkasından pilazma... Şimdi LCD. Tam oni alurken, hooop aha da gene değişti. Hemen at oni, al buni kampanyasi. Eskisini getur yenisini gotur. Eskisi deduği, dünki...

Aman valimiz, ne olacak halimiz

İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul’da domuz gribi vakalarına ilişkin açıklamalarda bulundu, "Merak etmeyin, tedbirini alacağız"
1- Vatandaşlar dere yatağında grip olmasın.
2- Domuz Gribi kuşkusu duyan vatandaşımız üst katlardaki komşularının evine çıksın.
3- Durun lan, sel baskınına karşı alınacak önlemlerle karıştırdım.

İçimiz dışımız futbol yayınları

23 Ekim Cuma
20:00 Trabzonspor-Kayserispor / Lig TV
21:30 Leverkusen-Dortmund / TRT 3

24 Ekim Cumartesi
13:30 Mersin İdman Yurdu-Kartalspor / D Spor
14:45 Wolves-Aston Villa / Spormax
16:00 Bursaspor-İstanbul BŞB / Lig TV
16:30 Bayern Münih-E.Frankfurt / TRT 3
17:00 Rangers-Hibernian / Futbol Smart
17:00 Tottenham-Stoke City / Spormax
18:00 Honduras (-17)-Arjantin (-17) / Eurosport
19:30 Chelsea-Blackburn / Spormax
20:00 Eskişehirspor-Beşiktaş / Lig TV
20:00 Bordeaux-Le Mans veya Nice-Lyon / Kanal A
21:00 Nijerya (-17)-Almanya (-17) / Eurosport
21:00 Sporting Gijon-Real Madrid / NTV
21:45 İnter-Catania / NTV Spor
22:00 Rennes-Montpellier / Kanal A

25 Ekim Pazar
00:30 Atlético MG-Vitoria / Spormax
13:00 CSKA Moskova-FC Moskova / Spormax
13:30 Adanaspor-Altay / D Spor
14:30 Hamilton-Celtic / Futbol Smart
16:00 AZ Alkmaar-Ajax / Euro Futbol
16:00 Türkiye (-17)-Burkina Faso (-17)/ TRT 3 & Eurospor
16:00 Liverpool-Manchester United / Spormax
16:00 Siena-Juventus / NTV Spor
18:00 Auxerre-Lille veya Lens-Toulouse / Kanal A
18:15 West Ham-Arsenal / Spormax
18:35 Schalke 04-Hamburg / TRT 3
19:00 Panathinaikos-PAOK
20:00 Fenerbahçe-Galatasaray / Lig TV
21:00 Kolombiya (-17)-Hollanda (-17) / Eurosport
21:15 River Plate-Boca Juniors / NTV Spor
22:00 Marsilya-Paris Saint Germain / Kanal A
22:00 Barcelona-Real Zaragoza / NTV Spor
22:00 İnternacional-Gremio / Spormax

26 Ekim Pazartesi
20:00 Samsunspor-Giresunpor / D Spor

21 Ekim 2009 Çarşamba

Leman - 937

Leman, sol gösterip sol vuran dergi...

Haydar Işık / Başaltı notları - 12

- sıradaki türküyü neşet ertaş seslendiriyor; zahidem tek yol devrim. ardından birbirine bağlı iki enternasyonal: victor yara söylüyor; manifesto zamba de che, peşinden mercedes sosa "gracias a la vida" diyecek. yayınımız proleter halklardan derlenen, troçki'nin kaynak kişilik yaptığı, irlanda halk şarkısıyla son bulacak. kızılordu erkekler topluluğu seslendiriyor.

- deniz baykal'ın gözüne web-cam

- anne hakkı, süt hakkı, kul hakkı ve göz hakkı var da neden emekçinin hakkı yok?

- tar: azeri çalgı. tarumar: kırgın azeri çalgısı

- tayyip'e kürtçe sesleniş; gel biji biji

- al deniz bahçeli'yi vur devlet baykal'a

- polisin vurduğu yerde demokrasi biter

- yaygınlaşan domuz gribi hükümet tarafından kuzu gribine dönüştürülsün!.

- hataylı kul olur

18 Ekim 2009 Pazar

Çivi çiviyi söker / Politik aşk

- Neden ille de kamera olsun istiyorsun Deniz? Sen ve ben, ikimizin olması yetmiyor mu aşkım?
- Ama bir tanem, sonra da çıkıp, Deniz benden 3 çocuk istedi, yatak odası takımını oğlan tarafı istiyor gibi şeyler söylüyorsun. Bence buluştuğumuzda bir kamera mutlaka olmalı...

Seni düşünmek güzel şey

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,

Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
Nazım Hikmet Ran

17 Ekim 2009 Cumartesi

Önce teori, sonra pratik

Önce akıl edeceksin, sonra hayata geçireceksin.

Kusura bakma Neo, elimizde sadece mavi hap var. Tercih şansın yok, maviyi yutacaksın

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yayınladığı genelgeyi duydun, artık elde ne varsa onu yutucan canım.

Aspirin Kemal ve Aspirin AKP

Bizim Kabataş Erkek Lisesi'nde bir sağlık memuru vardı. Kafamız da yarılsa, midemiz de bulansa, başımız da ağırsa hep aspirin verirdi. (1976-1980 dönemi öğrencileri iyi bilirler) Her türlü hastalığa karşı aspirin önerdiği için adı da Aspirin Kemal'e çıkmıştı.
"Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yayınladığı bir genelgeyle Pazartesi’nden itibaren eczanelerden kurumun uygun gördüğü ilaçlar verilecek." haberini okuyunca aklıma Aspirin Kemal geldi.

Ülser ilacı kalmadı, git nezle ol da gel

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yayınladığı genelgeye göre, farklı etken maddeleri içerse de aynı hastalık için yazılan ilaçlar eşdeğer ilaç olarak kabul edilecek. Yani elde ne varsa o verilecek. Akıllı ol, elde hangi ilaç varsa onun hastalığına tutul kardeşim.

Haydar Işık / Başaltı notları - 11

- güneydoğulu çocuklara silahlı kuvvetler'den sesleniş; lütfen tankların ayarlarıyla oynamayın!..

- polis vatandaşa sorar; nasılsın. yanıt; aihim aihim...

- sıradaki milli felaketi bursa teksas grubu seslendiriyor.

- yusuf simsek kendiyle 'bağ- kur'sun.

- karadeniz sel baştan...

- milli takımın başına yerli, milli duyguların başına da yabancısı olduğumuz duygular getirilsin!

- ankara'dan melih göçsek ürgüp'e de gitsek, nenni de feridem nenni...

- türksel süper light

- cem uzandı

- tayyip - deniz el ele, hep beraber tribüne...

- türk siyah seti

- ülkenin ermenistan politikasi : sararmış gelin

- niye yüzün sarkisyan

16 Ekim 2009 Cuma

Liberallerin görevi

Liberaller ne iş yapar? Hiç lafı uzatmaya gerek yok; dünyadaki 1 milyar 20 milyon aç insanı, yukarıdaki gibi orta sınıfın (küçük ve küçücük burjuvazi bkz. Laz Kapital) gözünden kaçırmaya çalışır.

Zengin ve Yoksul (Poor and Rich) - 11








Zengin : Haylaz çocuklarına hiperaktif derler
Yoksul : Haylaz çocuklarına it derler
Zengin : Adres tarif ederken banka yanı veya döviz bürosu diye belirtirler
Yoksul : Adres tarif ederken halk ekmek veya trafo yanı diye belirtirler

Zengin : Hoşlanmadığı konuya burun kıvırır
Yoksul : Başka çaresi olmadığı için dinler
Zengin : Çocuklarının başarısı onları çok mutlu eder
Yoksul : Çocuklarının başarısı onları “nasıl okutacağız” diye huzursuz eder
Zengin : Marka çantalarla gezerler
Yoksul : Market poşetleriyle gezerler
Zengin : Kadın ticareti yapıyorsa 'iş adamı' denir
Yoksul : Kadın ticareti yapıyorsa 'pezevenk' denir
Zengin : Çocukları olmayınca soluğu Amerika’da alırlar
Yoksul : Çocukları olmayınca soluğu türbede alırlar
Zengin : Daima sağlık problemleri vardır
Yoksul : Varsa da farkında değillerdir
Zengin : Selası uzun okunur
Yoksul : Selası çabuk okunur
Zengin : Devleti dolandırmışsa “Ünlü iş adamı” denir
Yoksul : Devleti dolandırmaya kalkmışsa “Sahtekar” denir
Zengin : Hırsızlığını vakıf kurarak silmeye çalışır
Yoksul : Hırsızlığını ortadan kaybolarak silmeye çalışır
Mevlut Uludağ'a teşekkürlerimle...