Yalnızlık üzerine daha önce blogda yazdığım bir sürü güzelleme var; Tarkovski, Can Yücel vs vs. Fakat yalnızlık, insanları imrendirerek olunabilecek bir durum değil. Yaşarsın, öğrenirsin ve bir şeye dönüşürsün, o olduğun şey, yalnızlığı değerli buluyorsa senin için yalnızlık kendini geliştirdiğin bir yaşama biçimidir. Bunu bir sosyal fobi, korku kaynağı olarak gören insana ciltler dolusu yalnızlığı öven kitap ve şiir okutsan, gece gündüz Tarkovski, Kobayaşi filmleri seyrettirsen neye yarar.
"Yalnızlığım, pasaklı kontesim.", "Kendinizi, kendinizle vakit geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin." ve kendinize iyi bakın.
Yılmaz Okumuş
20 Kasım 2024 Çarşamba
19 Kasım 2024 Salı
HZİ Vakfı Kurucusu ve Sümerolog Çığ
O hafta Nokta Dergisi sayesinde haberimiz oldu ve arkasından tutuklular üzerinde her türlü ilacın denendiği klinik bombalandı. Gırgır’da esprisini de bulduğum bir karikatürüm olduğunu hatırlıyorum. “Sosyalistlik hastalıktır ve tedavi edilebilir” diyordu ablamız ve kardeşi. Sonra Cumhuriyet’teki röportajla meğer ağabeyinin köklerinin CİA'e kadar dayandığını ve emperyalist Batı'da insanların denek olarak kullanılması zorlaşınca gelip 12 Eylül faşist yönetimiyle, “Komünist tutuklular üzerinde bildiklerimizi deneyelim” diye anlaştıklarını okumuştum.
CIA bağlantılı HZİ (anne ve babalarının isimleri Hamide ve Zekeriya İtil'in kısaltması) Vakfı kurucusu Muazzez İlmiye Çığ'a, "Vakfın, Mamak, Metris, Erzurum hapishanelerinde devrimci tutsaklar üzerinde farmakolojik deneyler yaptığı hatırlatılınca, sinirlenmş ve “Bilimsel deney bu, sonucunu bilemeyiz. Zarar da görebilirler tabii. Ay'a gidenin dönmesi garanti mi?” diye bilimsel bilimsel savunmuştu insanların komünist olmasını engelleme yolundaki ulvi ilaç çalışmalarını.Fakat kimsenin gerçekte ne olduğu ile ilgisi yok, “O bizim tarafta, savunmalıyız!” diye hareket ediyor insanlar.
18 Kasım 2024 Pazartesi
17 Kasım 2024 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)