29 Nisan 2024 Pazartesi

Küstah Mizah Dergisi vardı, çok şey doğurdu!


THY'nin yeni bilet tavan fiyatı 3250 tl oldu.

Mizah böyle bir şeydir. Bu başlığın altına böyle bir fotoğraf koyarsan, bir şey yazmaya gerek kalmaz. Sen onu aklından, "Bu fiyatlardan sonra insanlar artık kendi uçağını yapmaya başladı.", "Uçarmış gibi yapıp, yürüyerek giderim daha iyi." gibi birçok sözlerle tamamlarsın.

Senin Lenin'in, benim Leninim yok! Somut koşulların somut tahlili var!

Tarlasına dadandığımız herif bizi sigaraya alıştırdı. Köh kööh köhönk!

Seyredun derum!

Laz Marks volum 2

Sanırım Budapeşte'deyiz. Leman Dergisi ile birlikte organize ettiğimiz Laz Marks'ın Avrupa turnesi başlamış ama ilk oyuna daha 1 hafta var ve biz Prag, Peşte ve Romanya'nın göllerinde geziniyoruz. İlk durak Viyana olacak ve Viyana'da 2 oyun oynayıp imza günleri tertipleyeceğiz. Sonra da Avrupa'nın birçok ülkesinde onlarca oyun oynayacağız. 14 yıl aradan sonra ekip yine ve yenilenen bir Laz Marks oyunu için kolları sıvıyor. Bu fotoğrafın aynısını çektirebiliriz ama ben faranjitim yüzünden soğuk bira içemeyeceğim, çay içmek de ayıp olur. Bir şey bulacağız artık. (Bu arada, ekibin önemli ayağı Mehmet Demirci fotoğrafı çektiği için karede yok.)

Nasrettin Hoca'nın sitesini bulduk.

Ölümsüz Nasrettin Hocamız Ataşehir'de, Hullcity Sitesinde oturuyor. 

Tavuk Dünyası

Suat Gönülay

Bu adam nasıl iyi yönetmen olmasın?

Hayatı sallamıyor görünüp, bir yandan da kısacık ömrüne bir torba dolusu film sığdıracak kadar da önemseyen... Sadece Mikrop, Gırgır ve Limon'da çizilen bazı karakterlerde (Canavar Koyun Orhan vs.) rastlayabileceğin bir pejmüjrdelikle futbol oynayan... Uyduruktan da olsa spor yaparken elinde bulundurmaman gereken sigara ve (tahminim kutu bira) içkiyle mola anını değerlendiren birisi nasıl olur da kötü film yapabilir. Kötü film de yapar da kazulet ve pespaye film yapamaz. Reiner Werner Fassbinder filmlerini seyrediniz efendim. 

28 Nisan 2024 Pazar

Tom Waits'in teraneleri!

"Doğduğumuz andan itibaren hepimizin göğsünde bir davul var. Temposu kalp atışından yüksek olan bir müzik bizi heyecanlandırır, daha düşük olan ise yatıştırır. Hepimizin içinde çalan ritmik bir davul var. İster farkında olalım, ister olmayalım, hiç durmadan çalışıyor."

Bu gece olmaz, başım ağırıyor!

"Okullar tatil, halamlar geldi, reglim var... vs vs" gibi ayrı ayrı mazeretlere gerek yok. Artık hepsini tek bir hareketle anlatabilirsiniz.   

Hep Gırgır olmaz, biraz da Fırt kapağı!

X dema, Twitır de oğa!

Bizum genşlere bakayrım, 24 saat sosyal medyada onlayn takiliyler. "Oyle dema Laz Marks Emice, Twitter'da örgütlenduk. Acayip takipçimuz var." diyler. Meğer artuk tanitum ve iletişum çağiymiş. E o zaman halki ne uğraşturiysınız, verın devrim işini bi reklam ajansina, o yapsun.

Seni gene öpeceğiz canım kupa

Rutin bir fıstık ve muz aramasıdır efendim, kenara çekiniz!

Depreme dayanıklı binalar!

Depremi kafaya takmayan binalar!
Depreme aldırmayan binalar!
Depremi görmezden gelen binalar! 

Tırnak muayenesi

Rejime başladığım gece gördüğüm kabus!

Jaws filminin gerilim müziği eşliğinde düşünün!

Bi atkı kaç para biliyon mu?

Değerli bir milletiz!

Antalya'da bulunan Limak Lara Deluxe Hotel, İngiltere'deki bir site üzerinden rezervasyon yaptıran müşterinin Türk olduğunu fark edince 120 Euro 'milliyet farkı ücreti' aldı.
Sosyal medyada tepkiler artınca şirket şu manaya gelen bir açıklama yaptı; "Türklere daha yüksek, yabancıya daha düşük fiyat uyguladığımız doğru ama faturada “milliyet farkı” yazmasaydık iyiydi. Bundan sonra vatandaşa ‘fiyat farkı’ diye geçiririz."

Salih Sali'dan dan dan!

Fidel Castro'nun hayatını Liam Neeson oynayacak!

   
Bu filmin senaryosunu yazıp yönetmek de benim en büyük hayalim olsun.

PR'cı Istakoz Selim

ISTAKOZ SELİM - Adama seçim kaybettiririm. Akıllı olun!

Geçen hafta Türkiye'nin gündemi. Önce özetler.

Görseldeki (Real Madridli Arda hariç) hemen herkes ya bir densizlik yapmış, ya pot kırmış, ya da halkın aleyhine bir uygulamada bulunmuş vs vs.

Nejat Uygur çizmiş, teee 1983'te!

Nejat Uygur ustamız 1983’te çizmiş. Dümende yine İstanbul’un 3 Büyütülmüşü var ama tepede, “Ne haliniz varsa görün” diyen TS.

27 Nisan 2024 Cumartesi

Sümela'nın Şifresi Cünyor Temel setinden...

Ne yapayım senin milyon dolarlık villanı?

Modernizm, gotik, barok, neoklasik mimari, siz şöyle bir durun ve bu Karadeniz mimarisine bir saygı duruşunda bulunun.

Gülmek bulaşıcıdır ve kahkahaya vergi yok henüz!

Akira, Düşler ve biz!

sis, tünel, kargalar, su değirmeni köyü... şu dünyaya gelmiş her insan evladının kendine yapacağı birtakım iyilikler var. bir fuzûlî şiiri, bir tolstoy romanı okumak mesela, vermeer yahut rembrandt bakmak, ahmet hamdi'yle istanbul'u arşınlamak, bach'ın herhangi bir yaylı eserini, dede efendi'nin ayin-i şerifini dinlemek; mizaca göre nicesi sayılabilir. ben bunlare akira kurosava
 filmleri izlemeyi ilave edeceğim. tekrar tekrar izlemeyi, çoluk çocuğunuza izletmeyi tavsiye edeceğim. en çok da rashomon, yedi samuray, dersu uzala'yı. evet, çocuklarınıza büyükleri dahi eblehleştiren anlamsız diziler, filmler izletmeyin, fazla amerikanizm zerketmeyin. hele akira varken, abbas varken, angelopoulos, fellini, tarkovski, truffaut, ohoo izlenecek sonsuz sayısız zenginlik varken, netflix he, ben sana ne diyeyim insanlık! mal değneği geldin, mal değneği gidiyorsun. öteye, ıssıza, sonsuza tutkun, aşkın, merakın yok, sorunun bu.
yume/düşler de böyle bir film: dönüp dönüp tekrar izlenen, düşlerimizi her defasında yeni bir düş gibi izlemeyi öğreten. akira ustanın tipik temalarını; düşle gerçek, yaşamla ölüm, sanatla hayat gibi aslî dikotomilerin müthiş dansını, tabiat olaylarının harikalığını ve tabiatla dost olmayı, renkleri ve yine renkleri, müziği, sadeliği, basitliği, yavaşlığı, tantanasızlığı... izler öğrenirsiniz, hakikaten bunları kimse öğretmemişse akira usta öğretir, demişti dersiniz. kendinize bir kıyak yapın, akira'nın kayığıyla açılın ve kalbinizi ıssız ırmaklara, tenha deryalara bırakın. korkmaya ne hacet, musasını suya bırakan musasını da asasını da bulur, inanın.
                                                                                    atlantisten gelen zekiye

Hep aynı müzikleri dinlemek haramdır!

Fotoğrafa 5 saniye bakınca bir kase yoğurda mısır ekmeği kırıp yedim!

Turgut Uyar

Kimin, nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilemeyiz. 

Hidayet'in sadık okuru

Adım adım kendi intiharına giden yolu yazan ve 'dünyanın en karamsar yazarı' damgasını yiyen Sadık Hidayet'i okurken nasıl oluyor da 'köklü bir yaşama sevinci' ve 'şahane bir mizah' algılıyorum? Bende de bir gariplik var tabii.

Ilgın'ın Günlüğü

ILGIN - Dede, böyle yapınca Agnes'e benziyor muyum?

Mark Twain söylemişse doğrudur!

Gerçek, kurgudan daha etkileyici ve acayiptir. Çünkü kurgu olabilirlikleri gözetmek durumundadır, ancak gerçeğin böyle bir zorunluluğu yoktur.

E pes yani!

Biz sadece "pes etmeyenleri" hatırlarız / Habip Hobo (Desen: Lora Zombie)

Cınema Novo / Glauber Rocha

İsyankar sinemacı ağabeyimiz Rocha'dan özelinde Brezilya, genelinde dünya sineması, seyircisi ve sanatı için söylenmiş sözler;

* Popülist sanat, kendi ilkelliğini meşrulaştırmak için halkın cahilliğiyle iletişime geçer ve onu kutsar.
* Nereye gittiğimi bilmiyorum, fakat oraya gitmediğimi biliyorum.
* "Halk sinemaya eğlenmek için gider. Kafasını meşgul edecek, kendisini sorgulamasına neden olacak şeylerden kaçar." Evet, ilk bakışta verili ve kurulu düzenin bu tespiti doğrudur ama birileri çıkar, yeni bir dil kurar ve halka ulaşır.

Pencere / Füruğ Ferruhzad

Bir pencere, bakmaya 
Bir pencere, duymaya 
Bir pencere yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi 
Tekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan. 
Yalnızlığın küçücük ellerini 
Cömert yıldızların verdiği gece bahşişi kokularıyla 
Dolduran bir pencere 
Belki de konuk etmek için güneşi şamdan çiçeklerinin gurbetine
Bir pencere, yeter bana...
Desen: Lora Zombie