31 Aralık 2014 Çarşamba
29 Aralık 2014 Pazartesi
Bizum Hoca nihayet seyirciyle buluştu
Filmimiz çok az kopyayla vizyona girdiği için bazı şehirlerde seyirciyle buluşamamış, bazı şehirlerde de ücra bir sinemayla yasak savmıştı. D-Smart'ta gösterildiği geceyle birlikte internette de yayınlanmaya başladı. İki günde 500 bin kişinin izlediğini ve ilginin çığ gibi büyüdüğünü gördük. Ve seyredenler 'seyirci' kalmıyor, fikirlerini de yazıyor.
25 Aralık 2014 Perşembe
23 Aralık 2014 Salı
21 Aralık 2014 Pazar
2 Aralık 2014 Salı
25 Kasım 2014 Salı
Sarı Köpeğin Yuvası
Sinema para değil yürek işidir... Byambasuren Davaa, Moğolistan'da göçebe bir aileyi belgesel ve kurguyla anlatmış.
22 Kasım 2014 Cumartesi
5 Kasım 2014 Çarşamba
Mevlüt Uludağ / Ego Patlaması
Mizah yazarı, senarist Mevlüt Uludağ'ın Ego Patlaması kitabı Favori yayınları'ndan çıktı. Okumanız için birkaç neden sıralayayım;
1) Çok komik... Çok komik çünkü bugüne kadar yazdığım hemen her senaryoda asistanım Mevlüt'tü oradan biliyorum. Engin Ergönültaş'ın çizgide yakaladığı dili yazıda yakalayan mizahçıdır benim gözümde. Kenarda duran, itilmiş, kakılmış varoş insanlarının çığlığıdır Mevlüt.
2) Ego Patlaması'nın hemen her aşamasında benim fikrimi aldı, nakış işler gibi yıllarca emek verdi ve bir boşluğu dolduran bu mizah kitabını hazırladı.
3) Eğer Laz Kapital kitabını okuyup beğendiyseniz, Yasemince komedi dizisini seyredip güldüyseniz, Sümela'nın Şifresi Temel ve Bizum Hoca'yı izlediyseniz Ego Patlaması'nı da okuyup seveceksiniz. Çünkü onlardan sağlam bir damar var bu kitapta...
1) Çok komik... Çok komik çünkü bugüne kadar yazdığım hemen her senaryoda asistanım Mevlüt'tü oradan biliyorum. Engin Ergönültaş'ın çizgide yakaladığı dili yazıda yakalayan mizahçıdır benim gözümde. Kenarda duran, itilmiş, kakılmış varoş insanlarının çığlığıdır Mevlüt.
2) Ego Patlaması'nın hemen her aşamasında benim fikrimi aldı, nakış işler gibi yıllarca emek verdi ve bir boşluğu dolduran bu mizah kitabını hazırladı.
3) Eğer Laz Kapital kitabını okuyup beğendiyseniz, Yasemince komedi dizisini seyredip güldüyseniz, Sümela'nın Şifresi Temel ve Bizum Hoca'yı izlediyseniz Ego Patlaması'nı da okuyup seveceksiniz. Çünkü onlardan sağlam bir damar var bu kitapta...
4 Kasım 2014 Salı
Laz Marks Emice'den inciler;
Eğer sen karşulukli sevgi
uyandurmadan seversen, yani sen kenduni sevilen insan durumina dönişturmiysan,
senun aşkun da bir mutsuzluktur. Ondan sonra gelsun Tuna Kiremitçi, gitsun
Ahmet Altan. Sora gidu Mikros’tan bulaşuk teliylan birlukte alduğun aşk kitabindan aşki
öğrenmağa kalkarsun. Bulaşuk teliylan tencerenun, tavanun yağini, kirini
çikarabilursun ama metalaşmiş ruhlarun yaği kiri ne olacak? Uşaklar paçilar, fosfori eksuk etmayun. Bol bol hamsi yeyun. Ama 8 saatte bir yeyun. Hamsi antibiyotik gibidur, 8 saatte bir alinmazsa faydasini göremezsunuz.
15 Ekim 2014 Çarşamba
2 Ekim 2014 Perşembe
22 Eylül 2014 Pazartesi
13 Eylül 2014 Cumartesi
6 Eylül 2014 Cumartesi
"Yeni Turkiye", "Eski Katiller"
Söz Laz Marks Emice'de; Ula neyun zafer çiğluğini ataysunuz? Yariaçuk cezaevine çevirduğunuz ülkenun mi, işçi mezarluğina çevirduğunuz inşaatlarunuzun mi?
Bizum Netceğuk Hasan, Mecidiyeçöy'deki cinayeti duymiş, "Vali gelup, elenlere Allahtan rahmet diledi" dedi. Dedum uşağum, her vali cinayet mahalline geri döner.
Bizum Netceğuk Hasan, Mecidiyeçöy'deki cinayeti duymiş, "Vali gelup, elenlere Allahtan rahmet diledi" dedi. Dedum uşağum, her vali cinayet mahalline geri döner.
27 Temmuz 2014 Pazar
17 Temmuz 2014 Perşembe
Bir pazar günü...
Sen zannedersin ki sıradan bir pazar günü yaşadım. Ama biri çıkar o günü öyle bir anlatır ki, "acaba bir 'şiir'de mi rol aldım" dersin. Dostum Selahattin, oğluyla geçirdiğimiz bir pazar gününü şairane bir şekilde anlatmış. Okuyun derim.
“çocuklarımı da her sevdiğim gibi bir sevdâ-yı mecnunane ile sevdim” (Şair Nigar…)
-Okumuş napaysun?
-Napaym, az önce kaktum. Sabah 5’e kadar senaryo, film, kırdım geçirdim duygu dünyamı, anca da!
-11 de gene iyi uyanmışsın. Oğlum Kuzey’le buluştuk biz, kahvaltı gömü işini de bitirdik, çay yaptıysan bir uğrayalım dedik.
-An itibarı ile yataktan toparladım kendimi ve tekrar saate baktım, kahvaltı da ettiğimize göre havuz başındaki kafede 15-20 dakika sonra buluşuyoruz.
Böyle başladı Pazar sabahımız Kuzey’le.
Okumuş 17. Kattan indi , Yılmaz, Karadeniz’in son dönem yetiştirdiği en kıymetli kalemlerden, Oğuz Aral ve Gırgır zenginliğinden payını en çok alanlardan , alırken katanlardan.
Hamsiye ve Laz Marx Emice kültleri, Gırgır’daki zeka ve kendine güvenle harmanlanmış binlerce karikatür, Sumela’nın Şifresi ve Moskova’nın Şifresi filmlerine senaryosu ve aklıyla ruh veren, ortaya çıkardığı işlerle küçük adamlardan hacimli adamlar yaratan, hangi konuda olursa olsun bir şey anlatmaya başladığında karşındakine bir film izliyormuş etkisi veren, Nazım Hikmet’in “Arhavili İsmail’in Hikayesi”nde anlattığı “Dümende ve başaltlarında insanları vardı ki bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki sırtı lâcivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler...” diye tarif ettiği Pazarlı Yılmaz Okumuş.
Kuzeyle tanıştı Yılmaz emicesiyle, Yılmaz dondurma ısmarladı havuz başında, kendi çay içti, zaten sevgili gibidir çayla muhabbeti.
Havuz başında okuldan bir arkadaşıyla karşılaştı Kuzey, birbirlerine tebessümle bakıp bir süre, sonra tokalaştılar.
Kuzey topuyla gelmişti, dondurma faslı sonra site içindeki basket sahasına gidip geniş alanda uzun pas yapmaya karar verdik, Yılmaz 17. Kata çıkıp baştan aşağı Trabzonspor’a kesmiş halde sahaya indi.
Beyazdı forması, tertemiz yani, basket potasına futbol topunu ayağımızla sokma çalışması yaptık biraz, başaramadık, Kuzey fiziğinden beklenmedik şekilde epey basket attı.
Sonra Yılmaz “hau aşağıdaki mini futbol sahası boşalmış, gelun oriya gidelum da” dedi. Gittik.
Epeyce ikiye bir çalışması yaptık, korner çizgisinden direk kaleye falsolu gol vuruşları denedik, giren de oldu sayılı, girmeyen de sayısız.
Okumuş’un sol ayağının ne kadar isabetli ve sert şutlar çıkarabildiğine tanıklık ettik Kuzey’le, koy 3. Ligde herhangi bir profesyonel takımın sol açığına, santrforuna kıyak yap, atar attırır, hakkı bulur kaldırır!
Terledik, en çok Kuzey. 17. Kata çıkıp çay, pasta, duş. Oğlumu duşa soktum, baba ben yalnız duş alabiliyorum dedi hergele.
Terli atletlerimizi güneş-rüzgar aş’nin 17. Kata özel sıra dışı servisiyle tez amanda kuruttuk. Okumuş kumandayı evlata verdi, ama evlatın gözü benim telefona kaydettiği oyunda.
Biz de her türden eşyadan müzik üreten grubun kaydını izledik, araya projeleri sıkıştırıp, aranıp ulaşılamayan tuna boylarını, lazutları, çivileme atlanan -15 dereceli suda kasılınca ölümün göbeğine yolculuk ve hayat dönüş sessizliği, Laz Marx emicede şive sorunsalı Köln Akademi Araştırma sonuçları , derken, epey ilerledi saat.
-Okumuş biz gidelim, ne dersun evlat, gidelim baba…
Özel imal ve demleme çayları da gömdükten sonra zemine indik, Kuzey’in elinde malumunuz topu, “baba biraz daha oynayalı mı?”, Oynayalım oğlum..
Yine halı sahaya çıktık, takımımız bir eksik, saha 5-6 çocuk, 6-10 yaş aralığı, bizi görünce “abi siz de bizimle oynar mısınız” dediler, körün istediği bir göz.
Tam 8 kişi olduk. Asım, dodo, alp, nazım ve kuzey bir takım oldu; baran, arda , neymar, Doğukan ve ben yani çino bir takım.
Benim ismimi sorunca çocuklar, Kuzey "Çino" dedi, Deniz evladımın dediği gibi yani.
Maç karmakarışık başladı, Kuzey “benim babam eski futbolcu” diyince gaza gelmeyeydim iyiydi. Çalım atayım derken sağ baş parmağımı sertçe tellere vurdum, hala ağrıyor gaybana, zor yürüyorum şu an..
Bizim ceza sahamızdaki bir karambol sonrası sol köşede topla buluşan Kuzey, yerden sert ve düzgün bir vuruşla takımını 1-0 öne geçirdi. Ben o anda fark ettim ki Kuzey’le şu hayatta ilk kez “karşı” takımlardaydık.
Top sert gittiği için çocuklardan bazıları “ lan acaba dışardan mı girdi” kuşkusu yaşadı, bu kuşkuyu gideren de yine bizim takımdan Baran oldu, “ben gördüm gol oldu”
Ben de görmüştüm ama benim söylemem doğru olmazdı. Yine bizim takımdan bir çocuğun kendi aleyhine bir durum için tavır koyması ne kadar hoşuma gitti söyleyemem. Anne babalar hala böyle çocuklar büyütüyorsa hala umut var demektir.
Şunu çok rahatça söyleyebilirim ki, Baran büyüdüğünde şikeyi ve hırsızlığı bir hak olarak gören kibir budalası devekuşu ordusuyla aynı gemiye hiç binmeyecek, hak ve adaletten yana tavır koyacak. Aman Baran’ım bozma!
Sonra 4 gol daha yedik, Kuzey 2. Golünü atamadı ama bir asist ekledi istatistiğine, bizim takım zero toleransı yanlış anlamış olacak ki, sıfır çektik..
Maçın esprisi ise bizim takımdan Arda’dan geldi; Dua edin çişim vardı da oynayamadım!!
Makarna yaptık sonra Kuzey’le, içine Kebir tereyağı koydum bolca, ketçap ve mayonezli, kefir içtim ben, içim yanaydi, film izledik, Okumuş’tan aldığımız filmleri okumadı bizimki, o kadar olurdu.,
Hayat güzeldir…
“çocuklarımı da her sevdiğim gibi bir sevdâ-yı mecnunane ile sevdim” (Şair Nigar…)
Yazıya Müzik: Cem Karaca
http://www.tayfahaber.com/kuzey-yilmaz-okumus-ve-cino-ile-bir-pazar-85yy.htm
2 Haziran 2014 Pazartesi
26 Mayıs 2014 Pazartesi
Bizum Hoca filmi hala sinemalarda...
Bizum Hoca filmi birçok aksilik yaşamasına rağmen hala vizyonda... Seyretmek isteyip de henüz seyredemeyenler için, oynadığı sinemalar şunlar;
Ankara Forum Cinema Pink
Balıkesir Bandırma Cinefora Sinemaları
Bingöl Elit
Bingöl Elit
Edirne Cinemarine
Hatay Samandağ Şark Sineması
Hatay Samandağ Şark Sineması
İstanbul Bağcılar Sinema Merkezi
İstanbul Osmanbey Gazi
İstanbul Yenibosna Starcity Site
Kıbrıs Lemar Cineplex Mağusa
Siirt Grossmall A.V.M Site Sinemaları
Şanlıurfa Sarayönü Emek
Trabzon Royal
26 Nisan 2014 Cumartesi
6 Nisan 2014 Pazar
GS - FB maçı 99-99 berabereyken yarım kaldı
Galatasaray - Fenerbahçe maçı 99 - 99 berabereyken yarım kaldı. İki takım aleyhine verdiği 99'ar tane penaltı sonrasında hakemin Bülent Yıldırım kılığına giren Temel Misina (35) olduğu anlaşıldı. Temel, "İki takumi da yendurecek bir sonuç içun çok uğraştum. Yakalamasaydiler Galatasaray da Fener da sahadan mağlup ayrilacakti." dedi.
1 Nisan 2014 Salı
22 Mart 2014 Cumartesi
21 Mart 2014 Cuma
19 Mart 2014 Çarşamba
Taka Gazetesi'nden İhsan Öksüz'ün yazısı
Elbette “Bizum Hoca”
Bizum Hoca filmini çok beğendim. Tıpkı Temel’in Şifresi, Moskova’nın Şifresi, Tepenin Uşakları ve bir filmden öte Bal gibi… İlk üçünün ortak özelliği Trabzon ağırlıklı olmaları…
Bizum Hoca’yı eğer hala izlemediyseniz mutlaka seyredin! Cezmi Baskın’ı, Sabriye Kara’yı, Levent Ülgen’i, Seymen Aydın, Şamil Kafkas, Mehmet Usta, Adem Yılmaz, Pınar Şenol, Alay Cihan, Tahsin Taşkın, Erdem Baş, Serhat Özcan, İsrafil Köse, Özge Gürel, Volkan Girgin, Fatih Topçuoğlu ve diğerlerini sakın kaçırmayın! Çok güzel bir Trabzon Filmi ortaya koydukları için Serkan Acar’a, Yılmaz Okumuş’a, sevgili dostum Harun Çelik’e ve tüm ekibe kucak dolusu sevgiler… Salt Trabzon filmi olmayıp doğa için kanayan bir yara haline gelecek olan HES’lere karşı duruşu ile çok güzel olmuş… Ekip, ağız tadında ama mesaj da içeren sevimli bir komedi filmi yapmış… Mesaj verme kaygısıyla filmi boğmamış ve ortaya sımsıcak, keyif veren, eğlendiren, güldüren ve düşündüren bir film çıkarmış… Elbette eleştirilecek yanları var. Ben film eleştirmeni değilim ama sinemaya duyarlığı olan biriyim. Öyle kolay kolay film de beğenmem. Benim sevdiğime göre bu filmde iş var.
17 Mart 2014 Pazartesi
16 Mart 2014 Pazar
15 Mart 2014 Cumartesi
14 Mart 2014 Cuma
11 Mart 2014 Salı
22 Şubat 2014 Cumartesi
8 Şubat 2014 Cumartesi
1 Şubat 2014 Cumartesi
31 Ocak 2014 Cuma
25 Ocak 2014 Cumartesi
11 Ocak 2014 Cumartesi
Bizum Hoca 7 Mart'ta sinemalarda
Cezmi Baskın'ın Bizum Hoca'yı canlandırdığı filmimizde Levent Ülgen, Serhat Özcan, Seymen Aydın, Mehmet Usta, Volkan Girgin, Erdem Baş, İsrafil Köse, Sabriye Kara, Alay Cihan, Tahsin Taşkın, Şamil Kafkas, Semih Habiboğulları, Özge Gürel, Pınar Şenol, Adem Yılmaz, Harun Çelik ve Fatih Topçuoğlu rol aldı. Konuk oyuncu kadromuz ise dünya çapında; Flourent Malouda, Jose Bosingwa, İbrahima Yattara ve Hülya Polat. Filmimizin müzikleri her zamanki gibi Kemal Sahir Gürel ustaya emanet. Fonda Fuat Saka gibi bir devi, Selçuk Balcı'yı, Gökhan Birben'i, Marsis'i ve Ayşenur Kolivar'ı dinleyebilirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)