30 Haziran 2019 Pazar
Guillermo Mordillo
Arjantin'i sevme nedenlerimden biri olan Mordillo, bugün hayata gözlerini yummuş. 1970'lerin sonlarına doğru Oğuz Aral, "Karikatürist olarak sadece Gırgır'da çizen abileriniz yok, bakın bunlar da var..." diye Guillermo Mordillo, Sergio Aragones vs. albümlerini gösterince zaten yaş itibariyle bir karış havada olan aklımız iyice gitmişti. Mordillo bunların arasında hem grafik tadında, hem de bütün karikatüristleri etkileyecek sevimlilikteki çizgileriyle ayrı bir yere sahipti. MAD dergilerinden, albümlerinden ve afişlerinden yıllarca takip ettim ustayı. Bugün 87 yaşında aramızdan ayrılmış; benim ölmeyi planladığım 88 yaşına 1 yaş kala.
Arjantin, Jorge Rafael Videla gibi dünyanın en kanlı diktatörünü çıkardı bağrından ama panzehir olarak Che'yi, Borges'i, Cortazar'ı, Maradona'yı, Messi'yi, Ricardo Darin'i ve Mordillo'yu da verdi halkına ve bize.
"Bir insan, onu hatırlayan son kişi öldüğünde ölür." derler. Mordillo dün ölümlüydü, bugün ölümsüzlüğe yelken açtı.
28 Haziran 2019 Cuma
Notre Dame'ın Kamburu
80'li yıllar... Sermaye, 12 Eylül darbesiyle elini kolunu bağladığı işçi sınıfının ve toplumun diğer kesimlerinin kalesine, 'yeni liberalizm' taktiğiyle hunharca saldırıyor. Öğrencinin sırtındaki kambur YÖK Başkanı İhsan Doğramacı, vatandaşın sırtındaki kambur dönemin Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu. O yıllarda sadece TRT olduğu ve Notre Dame'ın Kamburu dizisi epey ilgi topladığı için cuk oturmuş. / Çizgi Gürcan Özkan, konu bana ait.
Gırgır limanı
Yakın bir arkadaşım yüksek lisans için sınavlara hazırlanırken test kitapçığında Gırgır'la ilgili bir soru görmüş ve benimle paylaştı. Oğuz Aral ustamız bizi bu 'övünme' konularında öyle yetiştirmiş ki, "Aaa ne enteresan, hatırlamaları ne güzel..." gibilerinden mırın kırın ettim. Aslında epey bir gururlandım; çünkü, bu derginin hem önemli karakterlerinden birini yarattım, hem en politik esprilerinin bazılarını buldum, hem de sporundan, magazinine kadar her konuda kalem oynattım. Derginin Messi'si değildim ama bir Sergio Busquets'i sayılırdım.
27 Haziran 2019 Perşembe
25 Haziran 2019 Salı
16 Haziran 2019 Pazar
15 Haziran 2019 Cumartesi
14 Haziran 2019 Cuma
13 Haziran 2019 Perşembe
Salieri'ye bile hasret kaldık
Mozart'ın bir dahi olduğunu herkesten önce gördü ve onun müziğinin tanrısal olduğuna inandı. Hatta, tanrıya ilenerek, "Sesini yeryüzünde duyurması için bu cüceye mi verdin?" dedi. Tamam, haristi, kötücüldü filan ama adam iyi bir besteciydi, o kadar iyiydi ki sarayın bütün kakalak müzisyenlerinden önce anladı Mozart'ı. Şimdi bizim şu çorak ülkemize bakıyorum da, vallahi Salieri'ye bile hasret kaldık. Siyasetimizle, futbolumuzla, ticaretimize, sanatımızla... her şeyimizle leşleşerek gidiyoruz kıyamete. Değil Mozart, Salieri bile çıkması imkansız gibi.
Desen / Milo Manara
Desen / Milo Manara
12 Haziran 2019 Çarşamba
Hamsi Manifestosi
Kapitalizume alternatif ‘Komünist Manifesto’yi yazdum. Şimdi bi tane 'Hamsi Manifestosi' yazmak iktiza ediy.
1) Balukçi tekneleri ortak kullanilacak.
2) Yakalanan palukların boylari sitandart olacak. Beyuk palukların kuyruklari kopartilıp, hamsiylan ayni boyda yapilacak.
3) Foter Osman'un herkesten erken denize açilmasi engellenecek. 4-) Hamsinun kilosi her yerde eski paraynan birmilyonyediyuzellipinlira olacak.
3) Foter Osman'un herkesten erken denize açilmasi engellenecek. 4-) Hamsinun kilosi her yerde eski paraynan birmilyonyediyuzellipinlira olacak.
Bi pok değişmedi
Bizım Netceğuk Hasan'ın kafasi, kapitalizum 3-5 nöbetini tutan medya yüzinden biraz karişıktır, "Laz Marks Emice, senun deduklerun biraz eskimedi mi? Dünya çok değişti, başka bir yere
gidiy.” dedi.
Bi sinirlendım ama belli etmedım; "La bi pokun değiştuği yoktur. Sadece halki kandurma yöntemleri
çok gelişti ve değişti."
11 Haziran 2019 Salı
10 Haziran 2019 Pazartesi
Fırça yetmez
İzlanda deplasmanına giden A Milli Futbol takımımızın oyuncusu Emre Belözoğlu'na, hava alanında mikrofon yerine fırça uzatıldı. Arkadaşı temizlemek için kimyasal maddelere de ihtiyaç var. Bunca ırkçılık, şikecilik, yalamalık ve saldırganlık bir bulaşık fırçasıyla temizlenseydi, Türk futbolunu Vileda ile pırıl pırıl yapardık.
11. Peron
“Eşimden bant gelmiş, bütün ev teybin başındayız. Eşim bantta ‘iyisiniz inşallah' diyor bütün ev ‘iyiyiz iyiyiz' diyor, ‘köye kar inmiştir' diyor, herkes ‘indi indi' diyor. En son anasını, babasını herkesi andı, kalanlara da hasretle selam ederim dedi. İşte o kalan bendim.”
“Bazı aileler vardı hani, çok önemsenmezdi. Ama her bayram kapınızı çalar, az oturup giderdi. Biz işte o aileydik.”
“18 yıl Essen'de çalıştık ama adres sormadan bir yeri bulamıyorduk. Biz hep şehrin altını gördük, üstünü görmedik ki bilelim."
"O zamanlar tek firma vardı, o götürüyordu cenazemizi memlekete. Ama hafta sonu kapalıydı. Biz de ne yapalım, inşallah hafta içi ölürüz diyorduk." Gökhan Duman / 11. Peron / Vadi Yayınları
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)