Hau şirret burjuva medyasinun kullanduği dili bilursunuz; bizum aylardur boğazindan bir tanecuk hamsi geçmemiş uşaklara “En eyi şuşiyi nerede yersunuz?” diye akil öğreturler.
Bütun dertleri, halkun fakirlukten fukaraluktan biriken kinini, nefretini yarattuklari sanal alemlere boşaltmaktur.
Bulara göre halk sadece tuttuğu fitbol takumina isyan edebilur. Onun da yeri bellidur, ya kahvahaneler ya da sitadyumlar.
Bir da trafikte birbirinun girtlağina sarilmaya ses çikarmazlar.
Bunlarun dişinda başka bir isyan tipi tanimazlar.
3-5 öğrenci uşak bir araya gelup ‘parali eğitume’ hayir deyince çift sari karttan ve topli isyandan direk okuldan atilur.
Hükümete, devleti yönetenlere, patronuna kime ne diyeceksen git kahvede pişpirik oynarken bağir çağir söyle. Gazuni çikar.
Ama sakın kahvehaneden çiktuktan sonra 5-10 kişi bir araya gelerek bağirma. O zaman isyanci olursun.
Kapalı yerlerde bağirmak serbesttur, ama açik alanda yasak.
Bular, Türkiye’yi isyansuz hava sahasina çevirmek isteyi ama bu alltan gelen isyan dalgasi Karadenuz’un azgin dalgasi gibidur. Ne olduğuni bile anlayamadan önune katup göturur.
(Laz Marks Emice, BirGün Pazar ekinde yazmaya devam ediyor)