Yali Kiraathanesi’nde oturmiş çay içiyiruk. Televizyon da açuk, İnanç Dünyasi pirogrami var. Doç. Dr. Nihat Hoca cenneti anlatacak…“Evet değerli kardeşlerumuz, obir dünya âlemini hepumuz çok merak ediyiruk.”
Bu dünyadan umuduni kesen bizum uşaklar can kulağiyla Nihat Hoca ne diyecek diye bekliyi. Hoca lafi evirup çeviriyi… Zaman geçuriyi…“Evet, kardeşler, obir dünyayi ve cenneti anlatacağum…” deyi ama anlatmayi… Birden, “Kuçuk bir reklam arasi rica edeceğum kardeşlerum, bir yere gitmayun tekrar birlukte olacağuk.” dedi.Bizum uşaklar kipirdamayi bile, cikletten kiredi karti reklamina kadar her şeyi can kulağiylan seyrettiler. Belki aniden Nihat Hoca gelup, cenneti anlatur diye.
Reklâmdan sonra Nihat Hoca gene eveleyup geveliyi… Cennet bir türlü ortada yok, yine anlatiyi da anlatiyi… Bekle babam bekle, cennet ortada yok.
Tam işun can alici yerine geliyi, “Evet değerli kardeşlerum kisacuk bir ara vereceğuk.”
Gece yarisi oldi, Nihat Hoca hala obir dünya âlemine giremedi.
Bu arada Nihat Hoca ve patroni 4 kuşak reklamlan ceplerini epey bi doldurdi, ama bizimkiler bomboş cepleriyle hala bekleyi.
Nihat Hoca bir reklâm arasi daha vereceğuk deyince bizum uşaklar, Tirabizonsipor 90 + 4’te Fener’den gol yemiş gibi sinirlenup bağirmaya başladi.
Dedum ki, ula niçun şaşuriyisunuz. İlk defa olmayi ki. Orta Çağ’da da kilise endüljans kağidi satayidi. Şimdi cennet arasi bol reklâm satayiler…
Uşağum, dünyayi cennete çevirmağa bakun, o zaman ne endüljansa, ne da reklâm arasi cennete ihtiyaç duyaruk.
http://sinanistdusunce.blogspot.com/ bize okumuş biri lazım gelsene bi bişey denicem
YanıtlaSil