3 Şubat 2017 Cuma

Bhagat büyüktür Gandi'den

Kendi hayatımla, menafaatlerimle ilgili öngörülerimde tırtın önde gideni olup da siyasi öngörülerimde, siyasi hissiyatlarımda epey isabetli oluşum enteresandır. 1980'lerde bir filmle mi, bir kitapla mı tanımıştım hatırlamıyorum Gandi'yi. Hakkında hiçbir detaylı bilgim olmamasına rağmen Gandi'nin 'pasif direniş' eylemine karşı hep çekimser kaldım, altında bir çapanoğlu aradım. İngilizler Hindistan'ın kanını pipetle emerken bu amca neden bağdaş kurup oturuyor acaba, diye düşünmüşüm herhalde çocuk aklımla. Daha sonra onun emperyalizm ve batı tarafından neredeyse yüceltildiğini görünce iyice emin oldum. Gandi, Hintlilerin gerçek kahramanı değildi. Vardı gerçek kahramanları elbette ama kimdi? Araştırmamıştım açıkcası. Sömürdüğü ülkelerin coğrafi çokluğuna atfen, "Üzerinde güneş batmayan ülke" denilen İngiltere, Hindistan'dan bu bilemediğim birileri tarafından sökülüp atılmıştı.
Adlarını biliyorum artık; Bhagat Singh ve yoldaşları Rajguru ile Sukhdev. Hindistan devrimci mücadelesinin en önemli ayağını oluşturan Bhagat Singh'in hayatını anlatan bir film sayesinde oldu bunlar; Bhagat Singh Efsanesi. Öyle sinema tarihine iz bırakacak bir film değil belki ama elleri öpülesi yönetmen Rajkumar Santoshi elini hiç korkak alıştırmamış ve Gandi'nin neden başta İngilizler olmak üzere sömürgen batı tarafından hep öne çıkartıldığını çok güzel anlatmış.
Filmi ve Hindistan devrim sürecini anlatmayacağım; merak eden seyreder. Ama şunu söyleyeceğim, dramatik bir yapısı olan bir filmin içinde, aniden rengarenk mahalli kıyafetlerle ortalığa fırlayıp müzik eşliğinde dans ederek şarkılar söylenmesi hep yabancılaştırırdı beni. Fakat bu filmin finalinde 3 devrimcinin hücrelerinden darağacına doğru giderken Avaramu tadında şarkı söylemeleri ölene kadar unutmayacağım film finalleri arasına girdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder