Elımuzdeki para, satin almayi istiyebileceğumuz şeyleri temsil ederken, ayni zamanda bu para, karşuluğinda satmiş olduğumuz şeyleri da temsil eder. (İdris evladum, niye hemen ustune aliniysun? Saa demiyrum, çok daha beyuk şeylerini satan godoşlari kastediyrım. 20 kilo funduk, 50 kilo çay satttun diye gendıni burjuva zannetma uşağum, sen halksun.)
Ne diy Şekspir, Atinali Timon’da;
“Altun, sarı, gözkamaşturici, girami 460 lira seviyelerinde olan değerli altun!
Bunun şu kadari, karayi ak, çirkini güzelluk kiraliçesi,
eğriyi doğri, adiyi soyli, korkaği yiğit yapar.
Bu sari köle din da kurar, din da bozar,
Cubbeli Ağmet Hoca’nun arkasinda saf tutturur.
Bakara makara tiwiti atturur.
Kutsar lanetliyi; hayran eder herkesi kocamiş cüzzamliya.
Hirsuzlara yer, senatörlere kürside ün, şan,
sayginluk kazandurur.
Telekom’dan, Turksel’den ve en az dort tane dernek ve vakiftan maaş aldurur.
Odur geçkin dullara yeniden koca bulan; tüm zamanlarun Esra Erol’i.
Gel lanetli maden.
Orta mali orospisi insanluğun.”
Şekspir’den dakika ve sikor alduktan sonra Sofokles’e bağlaniyruk;
“İnsanoğlinun hiç bir icadi para kadar kötiluk saçici değildur. Ulkeleri harap ve yerle bir eden odur: hammadde kaynaklarini ele geçurmek içun ulkelere saldurtur. Hilekarluği oğreterek mertluği bozar ve boylece asil ruhlari fenaluğun iğrenç yolina sapturur. İnsanlari her turli hileye başvurdurur ve onlara her günahi işletur.” (Sofokles / Antigone)
Bu şerefsuz hirsuzlar, oyun yazari Sofokles’e, daha teee Antik Yunan’da emperyalizum tarifi yapturmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder