1976-77 Kabataş Erkek Lisesi, Ortaköy. Pazartesi, "Çiçeği Burnunda Karikatürcüler" günü. Oğuz Aral, karikatürlerimize bakıyor ve sadece karikatürle değil, doğayla, politikayla, sanatla, psikolojiyle ve sporla ilgili (bir daha profesyonelken bile dinleyemeyeceğimiz) yapıtaşlarımızı oluşturan bilgiler veriyordu. Bir keresinde karikatürüm yokken bile gitmiştim Cağaloğlu'ndaki Gırgır binasına. Oğuz abiyi dinlemek çok özel bir şeydi çünkü. Kabataş'taki eğitim akşam 5'e kadar sürüyordu ama şansıma edebiyat öğretmenimiz Gırgır okuru, halden anlayan biri. Son derste izin verir, "Sen git Okumuş..." derdi. Ortaköy'deki duraktan Gırgır'a gidebileceğim iki hat vardı. Biri direkt derginin önünden geçen Fatih-Ortaköy, diğeri Bebek- Eminönü hattı. Yani 22 C. 22 C'yi niye daha çok severdim; çünkü Eminönü'nde inince (Sirkeci'deki) Konyalı'da limonata içip, fırın sütlaç yiyebiliyordum. Cağaloğlu yokuşundaki bütün kitapçı vitrinlerine bakabiliyordum. Dönerken geç olduğu için kapanmış oluyordu her yer. İnternette bir fotoğrafını görünce eski bir dostla karşılaşmış gibi oldum.
Sözlerimi A. Kadir'le bağlayayım;
Bir Beşiktaş tramvayı geldi aldı beni
bir Beşiktaş tramvayı götürdü sana..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder