Oh be, mis gibi futbol seyrettim İspanya - İtalya maçında. Luis de la Fuente İspanya'yı, elinde Xavi ve İniesta olmadığı için biraz daha dikine ve hızlı oynatıyor ve bu oyun tarzı artık İspanya'nın dokusuna işledi. İspanya Milli Takımında, Barcelona'dan eskiye göre daha az futbolcu olsa bile hep böyle oynuyorlar. Tıpkı İtalya'nın genlerindeki defansif oyunu oynadığı gibi.
Kontrol futbolunu, oyunu kilitleyen, kakalak teknik direktörleri ve takımları sevmiyorum.
FİFA ve UEFA'nın geçen sene yaptığı araştırmaya göre, genç kuşak artık futbol seyretmiyormuş. Geleneksel seyirci de sadece çeyrek final ve yarı finallerden sonra seyrediyormuş turnuvaları. Futbola azalan bu ilgi, milyarlarca euro ve doların döndüğü arpalığın kesilebileceği anlamına geldiği için futbolu yöneten ağalar hemen önlem aldılar ve iyi futbol oynamayı, hücumu övmeye, prim vermeye başladılar. Sürekli kazanmaya odaklı futbol oynayan Almanya kurmayları bile, "Zevk veren futbol oynamak istiyoruz." diyor. Almanya en son Hitler'den önce zevk veren, hücum futbolu oynamıştı. Almanların lakabı "Panzerler", Sambacılar ve Portakallara göre derdini net anlatan bir lakap Panzerler. Plan, program, sistem ve mantıktır onların genetik hücreleri. Almanlar bile futbolun seyirlik yanına yatırım yapıyor..
Geçtiğimiz Dünya Kupası ile başlayan şimdi Euro 2024 maçlarında iyice belirginleşen bir zevkli maçlar silsilesi izliyoruz. Kapitalizmin bazen para kaybetme korkusu ile insani zevklerimize hitap ettiği anlar olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder