İsrafil’in maceraları; devamlılığı olan salatalık…
Orta Hisar’da, Turgay’ın evindeyiz. Turgay, Sinan ve Cemil tam bir garibanizmin hakim olduğu kahvaltı masasındadır. Hani zengin masaları için ‘bir kuş sütü eksikti’ denir ya, bizimkilerin masasında ‘her şey eksik’. Bir zeytin, bir domates bir de salatalık var. Zaten fakir olan sofranın salatalığını da İsrafil yiyince çekimler aksadı. Adem hoca İsrafil’e, “Lan oğlum çekimler devam ederken niye yedin salatalığı?” diye çıkıştı. İsrafil, “Abi çok tazeydi, mis gibi kokuyordu, dayanamadım.” dedi. Yukarıda, salatalığın hala kurtarılabilecek bir yerde olup olmadığını tartışırlarken görüyorsunuz. Bu arada Çetin’in, “Sindirmemiştir, ters çevirip silkelersek salatalığı düşürürüz.” önerisi kabul görmedi ve yeni bir salatalıkla sorun çözüldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder