“Haydi, Ayasofya, Ganita, Tesisler hemen kalkıyor!”
Mayıs ayı sonundan itibaren hem Moskova’da, hem de Trabzon’da aralıksız bir şekilde çalışan ekibimizde bazı arkadaşlar yorgunluktan kayışı sıyırdı. Işık şefimiz Çarli içimizde en talihsiz olanımızdı. Çünkü işi güneşle zaten. Direk güneşe maruz kaldığı için bir ara kulağından duman çıktığını gördüm. Tam o sırada bizim ekip araçları için hazırladığımız levhalardan birini boynuna takıp, ekibi taşımaya kalktı. Ama hemen biraz buz tedavisi uygulayınca kendine geldi ve sırtındaki Erhan’ı, Fatih’i, Ozi’yi yere indirdi.
Mayıs ayı sonundan itibaren hem Moskova’da, hem de Trabzon’da aralıksız bir şekilde çalışan ekibimizde bazı arkadaşlar yorgunluktan kayışı sıyırdı. Işık şefimiz Çarli içimizde en talihsiz olanımızdı. Çünkü işi güneşle zaten. Direk güneşe maruz kaldığı için bir ara kulağından duman çıktığını gördüm. Tam o sırada bizim ekip araçları için hazırladığımız levhalardan birini boynuna takıp, ekibi taşımaya kalktı. Ama hemen biraz buz tedavisi uygulayınca kendine geldi ve sırtındaki Erhan’ı, Fatih’i, Ozi’yi yere indirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder