30 Haziran 2017 Cuma
Laz Marks Emice'yi dinleyın
* Kapitalizım, daha fazla kar içın insanevladinın genleri üzerinde kolbasti oyniyan şerefsız bi sistemdır.
* İşsuzluk diz boyi. Baluği bile artuk 3 kişi birden tutay. Birincisi oltayi tutay, ikincisi yemi takay, üçuncisi baluği ikna ediy.
* Kapitalizım menfaat görmezse yarali parmağa işemez. Kumaş üretimi karli değilsa silah üretimine geçer. Sen götüne don bulamamişsın umrinda olmaz.
* Lelipop İhsan Tirabizon limaninda çalişiy. Bir gün buğa “Ula sen proletersun” dedım, 3 ay benımlan konişmadi. Artuk ne anladiysa kot kafali.
* İşsuzluk diz boyi. Baluği bile artuk 3 kişi birden tutay. Birincisi oltayi tutay, ikincisi yemi takay, üçuncisi baluği ikna ediy.
* Kapitalizım menfaat görmezse yarali parmağa işemez. Kumaş üretimi karli değilsa silah üretimine geçer. Sen götüne don bulamamişsın umrinda olmaz.
* Lelipop İhsan Tirabizon limaninda çalişiy. Bir gün buğa “Ula sen proletersun” dedım, 3 ay benımlan konişmadi. Artuk ne anladiysa kot kafali.
29 Haziran 2017 Perşembe
28 Haziran 2017 Çarşamba
22 Haziran 2017 Perşembe
20 Haziran 2017 Salı
19 Haziran 2017 Pazartesi
17 Haziran 2017 Cumartesi
Profesör
Gerçeği öğrendiğimde 10 yaşındaydım. Babam, akademik bir kariyer yapmamış, 'profesör' ona bir lakap olarak takılmış meğer. 3 medrese bitirmiş babasının tersine ortaokul mezunluğuyla yetinmiş bu adama, kasabanın ne kadar bürokratı, öğretmeni, sanatçısı, askeri, tüccarı varsa 'profesör' diyordu. Çok ilerleyen yaşlarda anlayabildim nedenini; babasından aldığı bayrağı, pratik zekasıyla daha ileri taşımıştı. Hemen her konuda devreye soktuğu bilimsellik ve vicdanlı, iyi bir insan olmakla eş tuttuğu din anlayışıyla tertemiz düşünceler üretiyordu. Bütün bunlardan bana kalan, sonsuz bir özgürlük denizinde yüzmek oldu. 30 yaşından sonra zaten babaya çok danışılmaz belki ama 10'la 25 yaş arasında aldığım bütün kararları destekleyerek, istediğim yöne yüzüp keşfettiğim bütün kıtalarda payı oldu. Gerçek bir profesörün çocuğu olsaydım bu kadar özgür olabilir miydim? Eğer o profesör Necmettin Okumuş ise, belki. (Ölümünün üzerinden 2,5 yıl geçmesine rağmen hakkında bir satır bile yazamıyordum. Elim varmıyordu, galiba yas bitti. Şimdi güzel anılarla yaşatmak zamanı.)
15 Haziran 2017 Perşembe
Kim, ben mi horluyorum?
Bir gün önce horlama yüzünden tartışmışlar,artık inkar edemez suçüstü yapılmış. :) pic.twitter.com/4SGDGudeYA— amelelerin amelesi (@ameleosa) 17 Ocak 2017
13 Haziran 2017 Salı
12 Haziran 2017 Pazartesi
11 Haziran 2017 Pazar
8 Haziran 2017 Perşembe
22 C
1976-77 Kabataş Erkek Lisesi, Ortaköy. Pazartesi, "Çiçeği Burnunda Karikatürcüler" günü. Oğuz Aral, karikatürlerimize bakıyor ve sadece karikatürle değil, doğayla, politikayla, sanatla, psikolojiyle ve sporla ilgili (bir daha profesyonelken bile dinleyemeyeceğimiz) yapıtaşlarımızı oluşturan bilgiler veriyordu. Bir keresinde karikatürüm yokken bile gitmiştim Cağaloğlu'ndaki Gırgır binasına. Oğuz abiyi dinlemek çok özel bir şeydi çünkü. Kabataş'taki eğitim akşam 5'e kadar sürüyordu ama şansıma edebiyat öğretmenimiz Gırgır okuru, halden anlayan biri. Son derste izin verir, "Sen git Okumuş..." derdi. Ortaköy'deki duraktan Gırgır'a gidebileceğim iki hat vardı. Biri direkt derginin önünden geçen Fatih-Ortaköy, diğeri Bebek- Eminönü hattı. Yani 22 C. 22 C'yi niye daha çok severdim; çünkü Eminönü'nde inince (Sirkeci'deki) Konyalı'da limonata içip, fırın sütlaç yiyebiliyordum. Cağaloğlu yokuşundaki bütün kitapçı vitrinlerine bakabiliyordum. Dönerken geç olduğu için kapanmış oluyordu her yer. İnternette bir fotoğrafını görünce eski bir dostla karşılaşmış gibi oldum.
Sözlerimi A. Kadir'le bağlayayım;
Bir Beşiktaş tramvayı geldi aldı beni
bir Beşiktaş tramvayı götürdü sana...
Sözlerimi A. Kadir'le bağlayayım;
Bir Beşiktaş tramvayı geldi aldı beni
bir Beşiktaş tramvayı götürdü sana...
7 Haziran 2017 Çarşamba
6 Haziran 2017 Salı
Laz Kapital-3
"Emperyalizım karşısinda ilk yariyi yenık kapattık ama bu ilk yarinın sonucidır. İkinci yari sahaya çikıp bu maçi alacağık, başka yoli yok." diye yazdığumi okiyan Sementa Recep, "Ne güzel anlattın oni Laz Marks Emice." diy. "Eşşeğın önde gideni, maç kurgusiylan anlatmasam dinlemiysınız ki." (3. kitabın yazımına başladığımı haber vermek için Laz Kapital-3 başlığını atıp bırakmışım. Ne zaman biter bilinmez ama geliy)
4 Haziran 2017 Pazar
3 Haziran 2017 Cumartesi
Aşk, insanın kendine yakışan takımı tutmasıdır
Bu Bursaspor'a yaptığımız kıyağın haddi hesabı yok. Adamları şampiyon yaptık, kümede tuttuk, bi de ceplerine biraz harçlık koyup düğünlerini de yapalım bari.
Şaka bir yana, artık İstanbul şikecilerine laf ederken böyle bir hevesim kaçacak galiba. Kayseri'ye kardeş takım diye maç ver, Bursa'ya karşı neredeyse oynama... Rizespor'u dert ettiğimden değil, Trabzonspor'u tutma nedenlerimle çelişiyor. Malum, solcuyuz ya...:)
Şaka bir yana, artık İstanbul şikecilerine laf ederken böyle bir hevesim kaçacak galiba. Kayseri'ye kardeş takım diye maç ver, Bursa'ya karşı neredeyse oynama... Rizespor'u dert ettiğimden değil, Trabzonspor'u tutma nedenlerimle çelişiyor. Malum, solcuyuz ya...:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)