Televizyon oldu, sinema oldu, tiyatro oldu, kitap oldu... Duygu hiç değişmedi, içimden geçenleri yazdım, çizdim, çektim, sahneledim. Karışan, danışan olmadan, sansürsüz yazdım çizdim. Sansür varsa yazamadım, yürümedi. Haa, bu arada bunca iş sırasında hiç patron olamadım. Biraz da onun etkisi var galiba mutluluğumda.
29 Aralık 2023 Cuma
Sebepsiz bir mutluluk
Hatırlayabildiğim yaşlardan itibaren hep "sebepsiz bir mutluluğum" vardır. İnsanın, mutlu olacak bir nedeni varsa zaten mutlu olur, benimki başka bir şeydi; mutlu olacak bir nedenim yok iken de mutluydum. Hopdediks'in küçükken kuvvet şurubu kazanına düşmesi gibi, sanırım ben de küçükken mutluluk kazanına düşmüştüm. Sabah kalktığımda durduk yere kendimi mutlu hissederdim. Son birkaç yıldır nedenini anlamaya başladım; Ömür boyu maaşlı bir işte çalışmadım. Çocukken her yeri karalayarak çizdiğim karikatürlerden para kazanıyordum, mesleğim olmuştu, karikatür. Türkiye'de sadece 100 kişinin yaptığı bir işti ama milyonlarca kişi beğenerek okuyordu. Sinir olduğum politik bir olayı, lideri, şikecileri, kız arkadaşımla görüşmemize engel olan babası dahil herkesi yazıp, çizip eleştiriyor, bir de üstüne para kazanıyordum. Seçme ve seçilme hakkımın olmadığı 1982'de, "1982 Anayasası'na Hayır"lı Gırgır kapaklarında imzam oldu. Bu, mecra değiştirerek hep böyle devam etti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder