Değişum, metalarun, kullanum – değerleri olmaduklari
ellerden, kullanum – değerleri olacaklari ellere aktarilmasini sağlayan bir
süreçtur.
Mesela, bizum Foter Osman geçen gün 100 kilo hamsi
yakalamişidi. Şimdi bu kotori, kahvaltida bile hamsi
yesa ancak 5 kilosini yiyebilı. Kalan hamsiyi duvara asup, hatira olarak
sakliyamaz. Ne yabacak; haliyle 95 kilo hamsiyi pazarda satacaktur. O güzelim
95 kiloluk hamsi, Osman vijdansuzi içın bir kullanum değeri taşimamaktadır.
Çünki yiyebileceğinden daha çok hamsi yakalamiştur. Foter Osman’un hamsiyi
pazara götürüp, oni afiyetle yiyecek olan Sementa Recep’e para karşuluğinda
satmasina değişum deyiruk.
Efendum metalarun elleri ayaklari yoktur, pazara kendi başlarına
gidemezler ve kendi hesaplarına değişum yapamazlar. (Japon robot Asimo hariç, o
tek başina pazara gidebilı.) Bu yüzden, ayni zamanda bu metalarun sahiplerini
de tanımamuz gerekur.
Bizum Tirabizon’un
kiçikiruk burjuvalarindan ornek vererek açukliyayim; Patapat Süleyman,
Foter Osman ve Kanser Şaban. Burjuva dediysam, kita
Avrupasi’ndaki burjuvalar gibi değildırler tabi. Bizum burjuvalarun kökeninde
çakalluk vardur. Her türli emek sömürisinde başrol oynarlar ama bir yandan da
burjuvaluktan korkarlar. Geçenlerde Kanser Şaban çarşuda gördi beni; Laz Marks emice, gözuni
seveyim burjuva deyup beni afişe etma. Millet zaten burnindan soliy.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder