Emilia Perez; "Erkek olarak öldürüp gömdüklerini, kadın olarak topraktan çıkarıyor!"

Asıl önermesi "erkek zalimdir, öldürür ama kadın yaşatır" olan bir film Emilia Perez. Bu fikre katılabilirdim ama tarihte Tansu Çiller, Margaret Thatcher, İmelda Marcos, Eva Peron gibi birçok kadın yaşamasaydı bunun cinsiyetle ilgili olabileceğini düşünürdüm. 

Tabii ki kadın, doğurabildiği için 'can'ın, 'yaşatmanın' kıymetini erkekten daha iyi biliyor. Cinsler arasında kadından yana pozitif bir ayrımdan bile bahsedebiliriz. Ama bunun tanrı tarafından kadına bahşedilmiş, bozulmaz, değişmez bir töz olmadığı ortada. Toplumsal yaşama erkek kadar katılamadığı için kapitalizmin dehlizlerindeki kıyıcı rollerde az görebildiğimiz kadına, Çiller, Thatcher, Marcos olma imkanı sağlandığında erkek cinsini aratmayacağını da biliyoruz. Peki nedir aslında özü iyi olan kadını, (erkek gibi) bir caniye dönüştüren şey? Sermaye, para, kapital, kapitalizm, istifçilik...  

Bollywood filmlerinde, insanların müzikle birlikte aniden dans etmeleriyle filmden kopan biri olarak Emilia Perez'de de zorlandım yer yer. Ama bir torba dolusu klişeye ve soru işaretine rağmen Jacques Audiard, "Manitas öldürüp gömer, Emilia Perez çıkartır" diyerek usta işi bir film yapmış.