11 Şubat 2025 Salı
"Yaşasın pörtlek gözlerim ve kırık burnum!"
2000'lerin başı. Yeni tanıştığım çok hoş bir kadınla, bir dost meclisinde sohbet ediyorum. Epey bir konuşmanın ardından sanki karşılıklı bir hoşlaşma hasıl oldu diye düşünüyordum ki kadın,"Sizi bir oyuncuya benzetiyorum." dedi. Niyeyse, minik bir benzerliğim olmamasına rağmen aklımdan Şampiyonlar Ligi yakışıklığındaki oyuncular geldi. Kadın oyuncuyu hatırlamaya çalıştıkça, ben "Brad Pitt değilse bile Michael Douglas'a benzetecek galiba..." diye düşünüyorken, "Yaa şeyde oynamıştı, Leon'da..." dedi. Leon mu, en sevdiğim filmlerden ama Gary Oldman'a mı benzetti acaba, diye düşündüm. Hala Jean Reno'nun pörtlek gözlerine, kırık burnuna benzetecek diye düşünmüyordum. Sonunda hatırladı ve "Jean Reno'ya çok benziyorsun" dedi. Haydaaa... gitti benim gelişeceğini zannettiğim flört umudum. Yenilmiştim, pörtlek gözümle, kırık burnumla öyle kalakalmıştım. Fakat kadın meğerse Jean Reno'yu, oyunculuğu ve karizmatik kişiliği yüzünden James Dean gibi görüyormuş. Tam bir Jean Reno hayranı imiş. Yani çok beğenmiş beni aslında. Kaybettim zannettiğim savaşı yine kazanmıştım. Yaşasın pörtlek gözlerim, kırık burnum. Mr. Bean'in, hastane sırasında ayağı alçılı kadını sinir etmek için sağlam bacaklarını sürekli hareket ettirmesi gibi gözlerimi belertiyordum masadakilere.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder