Formula 1'de araç kullananlara sürücü denmiyor, onlar pilot. Onlar hiçbir motorlu, motorsuz sporda ihtiyaç duyulmayacak ölçüde dayanıklı, ve güçlü olmak zorundalar tıpkı savaş pilotlarında olduğu gibi.
Bir kaç saatlik periyotta her virajda 3,5 G viraj dönme kuvvetine mukavemet göstermek zorundalar, yarış başına 3,5 - 4 kg'lık su kaybını tolere etmeleri gerekmekte ki normal şartlarda %2-3 gibi kilo kayıplarında insanlar ciddi yaşamsal tehdit altına giriyorlar.
Özel antrenman programları ve diyetlerle bu fiziksel durumları korunuyor. Kaldı ki bu fiziksel dayanıklık ta kafi değil, o yarıştıkları zaman zarfı içerisinde en ufak konsantrasyon bozukluğu, tedirginlik sizi anında yarış dışı bırakabilir.
F1'de bir aracın koltuğuna oturan pilot, bizim Tayyip Bey gibi üç ayda apar topar sermaye ve yandaşları tarafından oturtulmuyor. Evet ortada bir sermaye var, hatta sömürü düzeni neferi birçok sermayeler var ancak konumlar farklı.
F1 pilotu sermayenin gücünü, kuvvetini temsil ederken, Tayyip Bey ülkeyi, toprağı, denizi, KİT'leri ve insanıyla tam tekmil onların önünde el pençe divan etmek için pek te hazırlanmadan, donatılmadan her an alaşağı edilecek şekilde yediriliyor bize.
Uluslararası sermaye ve onun yerli işbirlikçileri, Tayyip Bey'e bir Ferrari bile emanet edip piste sürmez ama, allı pullu, cicili bicili bir parti emanet edip, koca bir ülkenin içini boşalttırır.
Bir kaç saatlik periyotta her virajda 3,5 G viraj dönme kuvvetine mukavemet göstermek zorundalar, yarış başına 3,5 - 4 kg'lık su kaybını tolere etmeleri gerekmekte ki normal şartlarda %2-3 gibi kilo kayıplarında insanlar ciddi yaşamsal tehdit altına giriyorlar.
Özel antrenman programları ve diyetlerle bu fiziksel durumları korunuyor. Kaldı ki bu fiziksel dayanıklık ta kafi değil, o yarıştıkları zaman zarfı içerisinde en ufak konsantrasyon bozukluğu, tedirginlik sizi anında yarış dışı bırakabilir.
F1'de bir aracın koltuğuna oturan pilot, bizim Tayyip Bey gibi üç ayda apar topar sermaye ve yandaşları tarafından oturtulmuyor. Evet ortada bir sermaye var, hatta sömürü düzeni neferi birçok sermayeler var ancak konumlar farklı.
F1 pilotu sermayenin gücünü, kuvvetini temsil ederken, Tayyip Bey ülkeyi, toprağı, denizi, KİT'leri ve insanıyla tam tekmil onların önünde el pençe divan etmek için pek te hazırlanmadan, donatılmadan her an alaşağı edilecek şekilde yediriliyor bize.
Uluslararası sermaye ve onun yerli işbirlikçileri, Tayyip Bey'e bir Ferrari bile emanet edip piste sürmez ama, allı pullu, cicili bicili bir parti emanet edip, koca bir ülkenin içini boşalttırır.
Hem de açılım ve saçılımlarla, her virajda bodozlama toslayarak...
Bkz. Kıbrıs, Ermenistan, Güneydoğu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder