3 Ağustos 2012 Cuma

Senaristin Günlüğü 04

Beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar…
Cosmos Otel’deyiz. Otel, orta büyüklükteki bir Anadolu kasabası gibi. Üç bin odalıydı ve galiba beş bin kişi kalıyordu. Bu ölçekteki bir otelin bir belediye başkanı ve bir kaymakamı olmalıydı. Birkaç müşteri daha gelse, büyükşehir belediyesi olmaya hak kazanabilirdik.
Şimdiden memleketi özleyenler vardı. Serdar’ın, “Arkadaşlar, birazdan Moskova merkezdeki bir Türk lokantasında ekip olarak yemek yiyeceğiz.” anonsu coşkuyla karşılandı. Ağlayanlar, bayılanlar, “Türk yemeklerini çok özlemiştik” diye sevinç çığlıkları atanları ışık şefimiz Çarli susturdu ve şu tarihi soruyu sordu; “Yahu üç saatte ancak otele geldik, şimdi beş saatte merkeze gidip sabah kahvaltısı mı yapacağız?”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder