28 Şubat 2010 Pazar

Filtreli faşizm

Tayyip Erdoğan, “Türkiye’yi bir yangın yeri gibi gösteriyorlar. Hükümete vuruyorlar. Piyasaları yüzde 6.5 düşürüyorlar. Buradan o gazetelerin patronlarına sesleniyorum, ‘Ne yapayım köşe yazarına hakim olamıyorum’ diyemezsin. Diyeceksin arkadaş!.. Bu ülkeyi germeye, bu ülkede ekonomiyi alt üst etmesine müsaade edemeyiz. O zaman köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun, yarın feryat etmeye geldiğin zaman feryat etmeye hakkın yok” dedi.
Faşizm sermayenin ruhuna sinmiştir, içinde vardır. Gaspedilmiş, biriktirilmiş emek olan sermayeye el uzattığınız ve onu paylaşmak istediğiniz zaman gerçek yüzünü görürsünüz. Artık payınıza Hitler nazizmi mi düşer, Mussolini faşizmi mi sömürge faşizmi mi bilemem.
Sömürge faşizmlerinde ortak olan bir yan vardır; hazımsız, başka bir sese tahammülü olmayan yöneticiler. Bu yöneticiler kah apoletli olur, kah seçilmiş, farketmez. Hitler'i de Alman halkı seçmişti. Seçilmişlerin üstü örtülü faşizmine filtreli faşizm diyoruz.
Şimdi gelelim Tayyip Erdoğan'ın buyruğuna... Bu site küçük de olsa bir medya organı ve ben de bir medya patronuyum. Hemen bu emre uyup, yanımda çalıştırdığım tek kişi olan kendimi işten çıkarıyorum. Gerçi kendime maaş filan vermiyorum ama olsun, hükümetin icraatlarını az eleştirmedim... Bu pespaye, ABD'ye göbekten, AB'ye kucaktan bağlı, sistemin bir ürünü ve devamı olan iktidara vurup durdum.
Laf filan da dinlemiyorum, yapacak bir şey kalmadı...
Eleştiriye tahammülü olmayan 'filtreli faşizmin' mesajı almış ve yazarımızla yollarımızı ayırmış bulunmaktayız.
Padişahım çok yaşa!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder