26 Eylül 2010 Pazar

Atılgan Korkmaz / Buyur burdan bak - 49

Umutluyum, bir o kadar da üzgün
Referandum sonuçları açıklandı, herkes bişeyler çıkardı kendince...
Ama şunu gördüm ki AKP iktidarı hakikaten çok şeyler değiştirmiş en başta toplumsal zihniyeti; en baba taşları yerinden sağlam oynatmış.
Ama hemen yazımdan umutsuzluk çekilip alınmasın. Zira gelişmiş emperyalist algıda yanıltma teknikleri ile, gerçeği tepe taklak etme gayretini sonuçsuz bırakmıyor artık.
Dayatılan sözde gerçekler, temel altyapıyı oluşturmuş, her Tayyip kelimesi ezberlerin üzerinde yerini otomatik olarak buluyor.
Efendim bir harita var kırmızı ve mavi renklerle bezenmiş, üzerinden hikaye ki bence maval yazılıp okunan, neymiş ülkenin zevki sefa sürülen batı ve güney kıyılarında yaşayan rahatına düşkün bir o kadar da refah seviyesi yüksek, işine öyle gelenlere göre elit toplum ki gene o sivri zekalılara göre toplumsal adaletin, eşit gelir dağılımının ve demokrasinin önündeki en büyük engel o zavallı ülkem insanları.
Tek gerçek vardır, ülkemde yaşayan seçme hakkında sahip insanlarının %77'sinin(!) %58'i "Evet" bu anayasanın belirtilen maddeleri değişsin, %48'i "Hayır" ben bu değişikliği samimi ve ya doğru bulmuyorum demiştir.
Ve en önemlisi bu oranlar safi bir bölgeden çıkan oylarla değil tüm Türkiye coğrafyasında oy kullanan vatandaşların oyları ile ortaya çıkmıştır. Savaş oyunlarında olduğu gibi kırmızı ve mavi kuvvetlerin hakim olduğu bölgeler şeklinde bir saflaşma yoktur, her kentte ciddi bir karşıt görüş mevcudiyeti net olarak ortadadır.
Bakın bir anket açıklandı referandum sonrasında "Evet" oyu verenlerin %38'i Erdoğan'ın karizmasına oy attığını söylüyor. Şimdi kazın ayağı farklı demek ki, Başbakan'ın dediği gibi artık oy atanlar bilinçli, okuyor, düşünüyor ve kendi iradesi ile doğru kararı veriyor, bizim için Hayır diyenler de en az Evetçiler kadar değerlidir demesi, hemen ardından devrimci solculardan, sivil toplum kuruluşlarına, sözde genç sivillere kadar, bazı sendikalara methiyeler düzüp teşekkür etmesi bir sıkıntının yansımasıdır.
Şimdi burada, tehdit edilen muhtarlardan, banka kredi ve kredi kartı batağındaki esnaf ve köylülere bakın AKP giderse borçlarınız tahsil edilir rezil olursunuz, malınızı mülkünüzü elinizden alırlar şeklinde verilen göz dağlarından uzun uzadıya bahsetmeyeceğim. Hele kelimesi kelimesine defalarca her mitingi tekrar tekrar yayınlayan yandaş medya propagandasını anlatmaya gerek yok.
Olan bitene rağmen umutluyum, AKP'nin tabanı kaymaya çok müsait bir mahiyette, eğer bazı şeyler gidilip yüzyüze anlatılırsa, o insanlarının dertlerine ortak olunup beraber problemlere nasıl çözüm üretileceği anlatılırsa, halk kurtuluşa meyilli, dileyen Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde AKP'nin kalesi zannedilen yerde nasıl "Hayır" oyu vermiş vatandaş bir araştırıversin.
Umutluyum, ülkemde hala eğitimsizlik had safada, kimilerinin dediği gibi bilinçlenmiş bir toplum falan yok hala ortada, Evet oyu veren bir çok AKP'li bile Tayyip Bey liderliği bırakıp, Cumhurbaşkanlığına falan oynarsa bu parti dağılır, sadece lider partisiyiz diyebiliyor.
Umutluyum, sıkıntının içindeki halkımız ona uzanacak gerçek yardım ellerini, geri çevirmeyecek, sırtını körü körüne dönmeyecek kadar sağduyusunu henüz kaybetmemiş durumda. Ama bazıları için umutsuzum ki onlar CHP ve MHP, neden mi? Yıkılmaya yüz tutmuş, başarısızlığı bu kadar aşikar olan AKP projesine biraz daha tahmmül etmemize neden olan aptalca yönetimleri yüzünden. Ve yalanların gerçek olduğu emperyalizm oyununda, oyunu bozup dik durmak halkın yanında beraberce mücadele etmek yerine, o oyunda rol kapma mücadelesine girdikleri için, çok üzgünüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder