29 Ağustos 2009 Cumartesi

Engin Ardıçlaştırabildiklerimizden misiniz?


Zülfü Livaneli, bestesini reklam müziği olarak GSM operatörü Wodafone'a vermiş ve gelen eleştiriler üzerine, "Şarkılarım artık benim değil halkın" diye yanıtlamıştı. Livaneli'nin bu sözleri üzerine LeMan'daki yazısında Başar Başaran "Livaneli, reklamdan aldığı parayı da o zaman bize verse ya. Şarkı bizim ama para sizin... Bari kontör versinler..." diyerek olayı ti'ye almıştı.
Bunun üzerine Zülfü Livaneli Kanat t'de bir canlı yayına katıldı. Görelim bakalım ne demiş;
Zülfü Livaneli: Bu tartışmalar bana çok aptalca ve saçma geliyor. Deli saçması bunlar, bunlarla mı uğraşacağım?
Rana Elik: Şimdi bu yazılanları okuduğunuzu düşünerek... (Sözü kesiliyor)
Zülfü Livaneli: Hayır okumadım hanımefendi bu saçmalıkları! Kim yazdıysa halt etmiş. Kimin yazdığını bilmiyorum ama aşağılığın biriymiş! Türkiye'de her kompleksli bir şey yazdı diye ben yaşayamam o zaman.
Rana Elik: LeMan dergisinden Başar Başaran yaz... (Sözü kesiliyor)
Zülfü Livaneli: Ne bileyim, bu aşağılıkça bir şey... Özgürlüğü niye satmış? İt oğlu it, sen yaz sen de sat!.. Bu ülkede mafyası var, rezili var, fahişesi, pezevengi var... Zülfü Livaneli mi kaldı bir tek? Başınızdan taş düşsün Zülfü Livaneli kadar...
Rana Elik: Çok yaygın medya sitelerinde haberler var değil mi? Şim... (Sözü kesiliyor)
Zülfü Livaneli: Bu medya sitesi dediğiniz; gazetelere giremeyen, bir iş bulamayan ya da yarım yamalak bulan kompleksli çocukların sinirlerini boşaltma yeri...
Bir kaç sene önce LeMan Dergisi Lale Ödüllerine Engin Ardıç'ı layık görmüştü. Bizimkilerin ne gecekondu çocukluğu kalmıştı, ne protein eksikliği...
Sermayeyi yalamak insanları down sendromu hastalığına tutulmuş gibi aynılaştırıyor. Suratları, dilleri, bakış açıları birbirine benziyor.
Soldan nemalanmaya devam edeceksiniz ama, sermaye ile halay çekerken küçük bir eleştiri gelince yalancı pehlivan gibi esip gürleyeceksiniz. Oh ne ala memleket. Deyneksiz köyü buldunuz... sallayın durun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder