Gerçekten reenkarnasyon diye bir şey olsa; Kazım Koyuncu yine Karadeniz'de, (Hopa şart değildir, Pazar, Of, Maçka da olabilir) orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelse. Yine insanları böyle sevse ve bu sevgisini müziğine dökse...
Beni Kaçkar'a, Macahel'e, Uzundere'ye, Avni Aker'e götüren, şakaklarımı titreten, ürperten... Nihayet Trabzonspor'u tutma nedenime benzeyen bir nedenle Trabzonspor'u seven birini buldum, haklıyız dedirten... İnti İllimani, Quilapayun, Victor Jara kıvamındaki hem inanılmaz coşkulu, hem de "Yok canım ağlamıyorum, gözüme toz kaçtı" dedirten müziğini ömür boyu dinleyeceğim Kazım Koyuncu, müzik için olduğu kadar devrim için de bir kayıptır. Halkla, 80 öncesi ortak dilini hala kuramayan 'sol'un, Kazım'ın dil, din, ırk, toplumsal katman tanımadan yaydığı sıcaklığından, dilinden öğreneceği epey şey vardı.
Hopa'lı kardeşlerime bir şey soracağım; ya alt yapıdan yeni Kazımlar gelmiyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder