Sonuçta biz de hayvanlar aleminin bir üyesiyiz. Hayvandan ne kadar kopar gibi görünsek de geldiğimiz yer ortada; sınıflı toplum. Sermayeyi bir şekilde eline geçirenlerin diğerlerini açlığa, susuzluğa, yoksulluğa ittiği bir toplumsal örgütlenme hakim...Diğer hayvanlar arasında da sermayenin yerini kaba kuvvet, güç almaktadır. Biraz daha yırtıcı olan diğerini yer. Hatta aynı türden iki hayvanın bir başka hayvanı yerken paylaştığı görülmüş şey değildir. İki aslandan hangisinin pençesi daha kuvvetliyse ceylanı o yer.
Peki bu karınca alemi nasıl bir türdür? Bunların güçlüsü, siyahı-beyazı, suyun başını tutanı, bileği kuvvetli olanı, daha güzeli, üçkağıtçısı, alıp satanı, sırtüstü yatanı vs vs. yok mudur? Mutasyona filan mı uğramışlar acaba? Niye deliler gibi yardımlaşırlar ve Naim Süleymanoğlu'nun bile kaldırmaya cesaret edemeyeceği ağırlıktaki yiyecekleri hep birlikte yuvalarına taşırlar. Hangi arada ilkel köleci - feodal - kapitalist ve sosyalist toplumu yaşadılar da komünizme ulaştılar?
Hayvanlar üzerinde her şeyi deniyoruz, bir de şu karıncaların genlerini araştırsak ya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder