CHP, gönlümüzle oynama!
Bugün ana muhalefete ciddi yüklenesim var dostlar,
Sosyal Demokrat kardeşlerim hiç kusura bakmasın, haksızsam haksızsın desin;
Kemal Kılıçdaroğlu enteresan bir kaset olayının ardından CHP'nin başına yine enteresan bir süreç sonrası geldi.
Taban diyemeyeceğim, neden mi?
CHP'ye üyelik için önce ön kayıt yaptırıyorsun, 6 ay soruşturulduktan sonra üyeliğin kabul edilirse partili oluyorsun,
ardından oy hakkın oluyor. E o zaman, birilerinin adamı olma olasılığın da dolayısı ile fazla oluyor. Bu konuda daha fazla yorum yapmadan,
hemen asıl mevzuya dönüyorum;
Sözde tabanın genel mutabakatıyla tek aday olduğu kongrede genel başkan oluyor, Kılıçdaroğlu.
Oluyor olmasına da parti içi birliktelik çok geçmeden toz duman,
Resepsiyon krizi,
Önder Sav krizi,
Yeni Kongre krizi,
CHP kendi içindeki krizlerden bir türlü başını kaldırıp yüzünü siyaset arenasına bir türlü dönemiyor.
Önder Sav tehdidini başarıyla savdığı, artık lider olduğu söylenen Kılıçdaroğlu,
Günlerdir bir il başkanlarını topluyor, bir parti kurmaylarını,
Ne için, kongre nasıl olsun? Seçimli, seçimsiz mi...
En sonunda nihai karar için son toplantı ardından Genel Sekreter Süheyl Batum açıklıyor,
Biz son sözü genel başkanımıza bıraktık, kararı o verecek!
Ne kararmış arkadaş, gündem toz duman ama ana muhalefet te gündemden farksız.
Şimdi asıl bombaya geliyorum, GÖNÜLLÜLÜK!
Çeşitli meslek gruplarından insanlar CHP'nin sitesindeki formu doldurmak suretiyle gönüllülüğe davet ediliyor.
Bir kaç gün sonra bir mail, efendim formun şekli değişti, tekrar form doldurur musunuz?
Bakıyoruz siteye formda öyle bir bölüm var ki, referans olacak insanı seçin diye.
Bu nasıl gönüllülük, bu ne güvensizlik, bu nasıl sosyal bir anlayıştır bir izah edin lütfen.
Aradan bir zaman geçiyor bir SMS, sayın genel başkanımız size bir e-posta gönderdi lütfen kontrol edin.
Açıyoruz bakıyoruz REZALET!
Partiye 20 gönüllü kattığınız takdirde, sizi genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bizzat telefonla arayacak.
Bu nasıl bir çalışma şeklidir, bunu kim CHP'ye sunmuştur, o partinin tepesinde hiç mi akıllı insan yoktur bu durumu sorgulayacak?
Koskoca dediğiniz CHP, saadet zinciri felsefesi ile mi örgütlenecek,
CHP bir parti midir, yoksa klasik network pazarlama şirketi midir?
Hiç olmazsa o şirketlerde neyi nasıl pazarlayacağınız bir şekilde öğretiliyor da,
Ortada adam akıllı bir tane bile alternatif çözüm mentalitesi bile geliştirememiş, hatta üretememiş CHP,
Gönüllülerle neyi pazarlayacak hala anlayabilmiş değilim,
Eğer birlikte bir süreç ortaya konacaksa,
Süre daraldı, Haziran şimdi gelir, sakın ola atı alan Üsküdar'ı gene geçmesin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder