17 Aralık 2010 Cuma

Atılgan Korkmaz / Buyur burdan bak - 64

Tevekkül
Tevekkül kelimesi, Türkçe'mize Arapça'dan ithal olmuş bir kelimedir.
2. bir kişiye havale etmek, işi başkasına emanet etmek gibi bir manası vardır.
Dinen, işi gelebildiği noktaya kadar getirip, gerisini Allah'a havale etmektir.
Dün babamları, aile büyüklerini ziyaret için Balıkesir'deydim.
Gece de orada kaldık, hazır işe gidiş saatim akşam 6 olunca.
Sabah, dedemi ziyarete gittim, hoş bir muhabbetle karşıladı beni,
Artık yaş baya yol aldığı için bilindik yaşlı rahatsızlıkları baş gösterdi, Akif Bey'de.
Pek fazla heyecanlı muhabbetler edemesek de, daha alınacak çok hikayeler var kendisinden ki;
Bugün de aynen öyle oldu.
Hele muhabbetin ilerleyen saatlerinde Amcam Necat da teşrif edince demlendide demlendi muhabbet.
Konumuz "tevekkül"dü.
Dedem;
"Azmetmek lazım, çaba sarfetmek lazım, emek harcamak lazım,
Gücün yetmediği ana vicdan kanaat getirdikten sonra da fazla zorlamamak lazım" dedi.
Amcam;
"Hah!" dedi. İşte baba mevcut iktidarın insanların önüne koyduğu en vicdansız içi boşaltılmış mana kelimesi ki,
Sosyal demokratlar bunun karşısına mantıklı bir yaklaşımla çıkamadıklarından, çığ gibi büyüyen bir felaketin zemini tevekkül işte dedi.
Dedem;
"Necat oğlum bu mesele yeni bir mesele değil ki, yıllardır bunun zemini hazırlandı bu ülkede. Geldiğimiz noktada bu bir süreç değil,
sonuçtur."dedi. Ve ekledi;
"Aslında AKP hükümetinin tüm sözde icraatları bir sonuçtan ibarettir. Yılların içi boşaltılmış toplumunun önüne ne koyarsan koy,
sorgusuz sualsiz yemeye kendini mecbur hissetmektedir. Milli mücadele yıllarındaki, saf vatandaş ile şimdiki vatandaş arasındaki
en temel fark, farkındalığın ta kendisidir. O dönemin insanları ve çocukları, birebir yaşadıkları sürecin içinde neyin mücadelesini verdiklerini yaşadıkları için biliyorlardı. Bugün Türkiye Cumhuriyet'inin ilk cumhurbaşkanını bilmeyen, ve bilinmesinden rahatsızlık duyan bir anlayış karşısında varoluş nedenini dahi unutmuş, unutturulmuş, bilmeyen insanların acınacak hallerini üzülerek izliyoruz. Bu durumda mevcut basiretsiz hükümet kadar zamanında bu durumdan nemalanan sözde sosyal demokraların da en az onlar kadar sorumluluğu vardır. Nasıl çözüm üretebileceklerini sanıyorsunki, mevcut kafa yapısı ile?"
Ben de bunun üzerine, "Peki ya tevekkül dede?" diye sordum.
"Amacı, gerçek bir yaşama tutunma nedeni olmayan insanın ne tevekkülü olacak? Ben kendi olabilmiş, kendini anlamlandırabilmiş insanlardan bahsediyorum. Diğerleri sistemin oyuncağı olmaya mecburdur. Onlar tevekkül etmez, birilerinin tevekkülüne, iktidarlar tarafından boyun ğdirilirler." dedi.
Hay bin yaşa dede, 85 yılın mücadele yorgunluğu, başetmekte zorlandığını sandığım o lanet hastalıklara rağmen, şu güzelim cümleleri kurabiliyorsun ya, bin yaşa!

3 yorum:

  1. sistemin oyuncağı olmamak...

    bütün kavgamız bundan değil midir..?

    YanıtlaSil
  2. http://www.ortakyasam.org/kent-guendemleri/4577-laz-marks-fkra-cin-davalk-oldu
    Okudum ve hiç şaşırmadım!

    YanıtlaSil
  3. bu ülkede düşünce, sanat, ifade, ve diğer tüm özgürlükler, ancak egemenlerin hoşuna gidersen vardır.

    "made in usa" tarikatı'ndan nemalanmak için "evet" diyenlerle, "evet" diyince bi daha hiç darbe olmayacak sanan gerizekalılarla ve "yetmez ama evet" diyerek üstüne bi de çalışma vesikası isteyen o. çocuklarıyla aynı ülkede yaşamak bundan kahreder beni. bundan günde 2 buçuk paket sigara içer bu kız...

    YanıtlaSil