Şiir camiasının yoz yapısı da kendi güdük üretimini beraberinde getirmektedir ve nicelik olarak dergilerde anlam’ı ve sahici insanı şiirden dışlayan post-modernist şiir başat duruma gelmiştir. Eklektik olarak sürrealizm, dadaizm, letrizm gibi akımların etkilerini içinde barındıran post-modernist şiir anlayışı, şiiri sözcük ve harf oyunlarına indirgeyen, öteki’lerle empati kurmayı ve bunu yansıtmayı önemsemeyen ve dolayısıyla da okur tarafından özdeşlik kurul(a)mayan, hayatın şair öznenin bilincinden dönüştürelerek yansıtılmadığı, ancak şairin içsel bunalımlarının şımarıkça dışavurumundan öteye geçmeyen küstah, bencil ve ahlaksız bir metinsel oyundur.
Post-modernistlerden başka arkaik dizge kurma düşüyle yanıp tutuşan , Osmanlıca’yı hortlatma derdindeki gerici şairler ve diğer yandan diyalektik gereği değişim ve dönüşüm sürecinde şiirin bugün geldiği noktada, biçimsel açıdan imge-yoğun bir şiir anlayışının artık gerek-şart olduğunu ıskalayan ve hâla 70’lerdeki sloganvari şiir anlayışını aşamamış kaba toplumcu şairler yer almaktadır.
Biz ise “biçimde imgeci içerikte sosyalist” olan İmgeci Toplumcu Şiir Anlayışını savunmaktayız ve poetik bir kavgamız var tüm postmodernistlerle, gerici şairlerle ve kaba toplumcularla.
Evet kavgamız var edebiyatın tüm güç odaklarıyla, tüm şiir şeyhleriyle ve onların müritleriyle. Kavgamız var Cihangir’den ötede bir Türkiye’den bihaber, kendi içsel bunalımlarını, sözcük ve harf oyunlarıyla şiir diye şaklabanca kusan küçük burjuva şairleriyle.
Kavgamız var tüm kirli şiir klikleri ve klanlarıyla.
Kavgamız var İstanbul Şiir Dükâlığı’yla.
Kavgamız var şiiri küçük konformist beklentilerin aracı olarak rakının yanına meze yapanlarla…Kavgamız var, çünkü 'kavgası olmayanın şiiri de yoktur!'
Serkan Engin
Emektar Daktilo Şiir Bülteni Önsözü
Serkan Engin
Emektar Daktilo Şiir Bülteni Önsözü
Her şeyi özetleyen çok iyi bir yazı.
YanıtlaSilSerkan Engin'e, size ve düzgün sanatçılara selam olsun.
Hayatın kendisi kavga zaten dostum,sadece şiir mi.
YanıtlaSilİçinizi dökmüşsünüz,güzel olmuş.