Mizah yazarı arkadaşım Mevlut Uludağ, Maltepe'de yerel bir radyoyu dinlerken canlı yayında şahit olmuş.
Bundan daha yereli herhalde koyunları otlatan çobanın kaval yayınıdır.
Radyoda gece programı yapan eleman canlı yayına bir telefon bağlantısı alıyor.
- Alo iyi akşamlar!
- İyi akşamlar...
- Nereden arıyorsunuz?
- Kapıdan arıyorum Rasim abi, kapıyı aç...
Birkaç saniye ölüm sessizliği.
- Pardon anlayamadım.
- Rasim abi, benim ben Tahsin, çıkarken anahtarı içerde unuttum abi. Kapıyı bi açsana... Senin yarım ekmeğe kaşarını aldım abi.
Rasim abi dumur durumunda tabi.
Arayan radyonun ofisboyu Tahsin... Zili çalıp duruyor ama Rasim abiye duyuramıyor. Cep telefonuyla canlı yayına bağlanıp derdini anlatıyor.
Rasim abinin karizma yeşil zeytinden beter çizilmiş artık, hemen bir şarkı koyup yayına devam ederken büyük bir ihtimalle aşağı inip ofisboy Tahsin’e bir kafa geçirmiştir.
Ya da bir daha unutmasın diye anahtarı yedirmeye çalışmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder