Son bir kaç gündür 27 Mayıs'ın yıl dönümü yaklaştıkça bir hareketi siz de hissetmişsinizdir; ülkede ne kadar faşist, sağcı ve liberal türevi varsa hepsi elele 27 Mayıs'ı daha fazla ön planda tutma gayreti içindeler.
Çünkü ataları Celal ve Menderes'i aklamak derdindeler.
Halbuki, 12 Eylül o dönemin tüm izlerini yok etmiş, o dönemden kalan "Anayasa ve Özgürlük Bayramı" bile kaldırılmıştı.
Sonrasında göreve getirilen Turgut Özal da 27 Mayıs'ta yarım kalan tüm icraatları fazlasıyla yerine getirip, ahde vefa sürecini tamamlamıştır.
Bakın her şehirde okullara, caddelere, sokaklara, bulvarlara, alt üst geçitlere, mahalle isimlerine Celal Bayar ve Adnan Menderes ikilisinden geçilmiyor.
Yafta sevmeyen ama önüne geleni hem nyaftalayan bu zevat, darbeci diyecek ama, bu yanlı tutuma da göz yummayacağım; Kore'ye asker gönderip emperyalist işgale destek veren, ülkemi NATO'ya sokan, tüm ülkede sistematik olarak solculara baskı, zulüm ve işkence uygulayan, Ermeni ve Rum vatandaşlarımızın mallarını yağmalatıp kardeşliğe kin tohumu eken, Köy Enstitüleri ve Halkevleri'ni kapatan, kontrgerillayı bu ülkeye ithal eden zihniyetin yüceltilmesi bir vatansever olarak beni çok ama çok üzüyor.
Eyy, emperyalizmin, paranın yandaşları; bu kadar da niyetinizi belli etmeyin, 27 Mayıs'a gösterdiğiniz hassasiyeti, 12 Eylül'e de gösterin göstermelik değil ama layıkı ile ve gerekleriyle. Zira 27 Mayıs'ın bugün izleri kalmadı ama ya 12 Eylül?
Niyet bu ksadar ortadayken avantacılık gözleri kör ediyor. Selamlar
YanıtlaSilAli Sirmen' den
YanıtlaSil"Tabanı avantacı ve talancı olan topluluk, avanta ve talanı seven, yapan, hoş gören ve teşvik edeni yeğler. Onu başına seçer, onun yağmasına, kendi küçük yağmasına göz yumması veya büyük yağmadan ona da küçük avantalar sunması koşuluyla göz yumar."