3 Ağustos 2009 Pazartesi

Komutan tatmin olmayi...


12 Eylül'ün ilk zamanları. Hatırlayanlarınız vardır; bir silah affı çıkmıştı. Ellerinde bulunan ruhsatsız silahları devlete teslim edenler hakkında, o silah bir olaya karışmamışsa soruşturma açılmayacaktı. Böylece hem halkın elindeki silahlar herhangi bir kötü olaya sebep olmadan ellerinden alınacaktı, hem de devlete bedava silah kazandırılacaktı. Bu işle görevli subaylar, il il, ilçe ilçe, köy köy dolaşıp; silah topluyorlardı.
Karadeniz'de bir dağ köyüne bir yüzbaşı gelir ve doğruca muhtarın yanına çıkar. Yeni çıkan bu yasayı muhtara anlatır ve köy ahalisinin bütün silahlarını köy meydanına getirmesini ister. Silahlarını kendi kendine getirenlerin bir soruşturmaya tabi tutulmayacağını da ilave eder. Hatta, köylülerin rahat davranabilmeleri için, şu anda köyü terk edeceğini, iki saat sonra döneceğini, böylece kimlerin meydana silah bıraktığını görmeyeceğini söyler. Yüzbaşı söz verdiği gibi, iki saat sonra dönmek üzere köyü terk eder. Yüzbaşı tekrar köye döndüğünde, köy meydanına toplanmış olan silahları görür ama Karadeniz insanını tanıdığından bu sayı ona çok az gelir ve muhtara şöyle der:
- Bak, muhtar… Ben de, sen de biliyoruz ki; bu köyden çok daha fazla silah çıkar. Şimdi gidiyorum; döndüğümde köydeki bütün silahları meydanda göreceğim.
Komutan gider. Muhtar ahaliyi gene meydana toplar:
- Ula uşaklar, komutan datmin olmayi. Birer dene daha geturecekmişuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder